Bakan Dönmez’dan kademeli elektrik tarifesi ve İran’dan yapılan doğalgaz kesintisi açıklaması

Habertürk TV’de Açık ve Net Programında Kübra Par’ın sorularını yanıtlayan Güç ve Natürel Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’den kıymetli açıklamalarda bulundu. İran’dan yapılan Doğalgaz kesintisiyle ilgili olarak konuşan Bakan Fatih Dönmez, sorunun süreksiz olduğunu belirterek şu değerlendirmede bulundu: Hafta sonu bakan yardımcımızın başkanlığında bir takımımızı İran’a gönderdik. ‘Mümkünse tehir edelim, kış sonrasına bırakalım, mümkün olursa kısaltalım akış başlasın’ dedik. Onlar da mümkün olduğunca çalışacaklarını belirttiler. Tekrar bir gaz akışı olabilir mi diye koşulları değerlendiriyorlar. Biz mümkün olduğu kadar kısa mühlet içinde sorunun kaldırılması için teşebbüste bulunduk. Misal hava şartları İran’ın batı tarafını etkiliyor. Bakalım inşallah en kısa müddette hâl devasını buluruz.

Karadeniz doğalgazında gayenin 2023 yılında hanelerde kullanmak olduğunun altını çizen Bakan Dönmez, şu sözlere yer verdi:

2023’e inşallah yetiştirmeyi planlıyoruz. Uğraşımız 2023 yılının mümkünse birinci çeyreğinde hızla hareket ederek bu çalışmaları tamamlamak istiyoruz. Suyun altından çelik borular Filyos’a gelmeye başladı. Burada büyük bir sürece terminali yapıyoruz. Gazı işledikten sonra ulusal şebekemize basacağız. Edirne’den Kars’a kadar yerli gazla tanışmış olacağız. 2023’ün bilhassa birinci çeyreğinde bu işi tamamlamaya çalışıyoruz.

Dönmez’in konuşmalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

İran’da kendi taraflarında bir istasyonda kaçak kelam konusu. 20 Ocak prestijiyle akışı sonlandırmış oldular. 3 gündür bu türlü düşünce ile karşı karşıyayız. Birinci etapta sanayi ve işverenlerimizle temasa geçmek suretiyle 10 günlük süreci biraz fedakârlık yaparak nasıl atlatırız, onun planlamasını yaptık. Şu anda hamdolsun endüstrimiz de üretim kapasitesi açısından epeyce güzel bir düzeye geldi. Natürel bizim de denetim edemediğimiz durum oldu. Hafta sonu bakan yardımcımızın başkanlığında bir takımımızı İran’a gönderdik. ‘Mümkünse tehir edelim, kış sonrasına bırakalım, mümkün olursa kısaltalım akış başlasın’ dedik. Onlar da mümkün olduğunca çalışacaklarını belirttiler. Tekrar bir gaz akışı olabilir mi diye kuralları değerlendiriyorlar. Biz mümkün olduğu kadar kısa mühlet içinde sorunun kaldırılması için teşebbüste bulunduk. Benzeri hava şartları İran’ın batı tarafını etkiliyor. Bakalım inşallah en kısa müddette hâl devasını buluruz.

“İRAN’A RASTGELE BİR BORCUMUZ KELAM KONUSU DEĞİL”

İran’a rastgele bir borcumuz sözkonusu değil. Esasen karşı taraftan da bu türlü bir açıklama yapılmış değil. İran’da iç talebin arttığı ve bu türlü bir kesinti olduğuna dair duyumları aldık lakin resmi olarak bunu doğrultma durumumuz yok. İran da iç tüketimini planlamaları gerekiyor. Şayet zorlayıcı sebep yoksa, alıcınına mukaveleden kaynaklı bir ekip yaptırım ve müeyyide hakları var. Karşı taraf kabul etmediğinde memleketler arası tahkime taşınıyor bahis. İnşallah o boyuta gelmeden çözülür. Kontratta her iki tarafın yükümlülüğü var. Bunlara uyulmadığı takdirde hangi yaptırımlar uygulanacağı aşikâr. Hem ortadaki yazışmalar, hem de görüşmelerde İran tarafı 10 gün içinde bu işin çözüleceğini deklare etti. Biz daha da kısa müddette yapılması ihtarını yaptık. Biz ülkenin gelimesi, kalkınmasına paralel olarak talep artışı olduğunu yıllar evvel öngörmüştük. Yeraltı depolama kapasitelerinin arttırılmasına ait bir dizi hazırlık yapmıştık. Şu anda iki tane FSRU yüzer gemimiz var. Burada depolama hacmi kadar kıymetli olan ne kadarını basabiliyor? Biz olağan akışımızı yapıyoruz.

“RUSYA’DAN ALDIĞIMIZ GAZ UKRAYNA ÜZERİNDEN GELİYORDU”

İzmir’de FSRU gemileri günlük 22 milyon gazı sisteme verebiliyor. Birebirini Hatay Dörtyol’daki gemimizden de alabiliyoruz. Aliağa’da Ege terminali var. Oradan da günlük sevkiyat kapasitesini arttırdık. Yaklaşık şu anda 40 milyon metreküape çıktı kapasite. Marmara Ereğlisi’nde bir terminalimiz daha var. Oradaki kapasitemizi 38 milyon metreküpe çıkardık. 4 tane terminalden 100 milyon metreküp üzerinden gazı sisteme verebilir hale geldik. İran’dan yıllık 10 milyar metreküp gazla; günlük 30 milyon metreküp akış kelam konusuydu. Sistemde dengesizlik hali varsa depolardan karşılamanız gerekiyor ki, bizim Silivri ve Tuz Gölü’nde depolarımız olağan planlanan halde veriyor. Oralarda bir sorun yok. Daha evvel Azerbaycan’dan kaz alırken artık TANAP’tan gaz alıyoruz. Rusya’dan aldığımız gaz Ukrayna üzerinden geliyordu. Sistemde kendi olağan akışına uygun planlamamız kelam konusu. Yaklaşık İran yüzde 15-20 oranında gazımızı karşılıyor toplamda.

“VATANDAŞIMIZIN ETKİLENMEMESİ İÇİN UĞRAŞIYORUZ”

Kışa girerken depolardan bir ölçü kullanmaya başlarsınız, kış çıkıncaya kadar üretim planı vardır. O planda önemli ezası kelam konusu değil. Lakin içinde bulunduğumuz inanılmaz kış kaideleri var. 81 ilin 73’ünde geçmiş yıllarda olmayan tüketim kelam konusu. İran’daki sorun aşılınca burayı daha rahat çözmüş olacağız. Kentlerde öteki mesken olmak üzere kritik imalat bölümünden bahsediyorum, onların güç çekişinde sınırlama yapmadık. Bu süreçten daha az etkilenecek olan sanayi kuruluşlarıyla bu planlamayı yaptık. Yoksa herkes etkilenmiş olacaktı. Bunu sanayi kısmında birkaç günlük kısıntıyla yaparak vatandaşımızın etkilenmemesine çaba ediyoruz.

“GAZ KESİNTİSİNİN FİYATLARA OLUMSUZ TESİRİNİ BEKLEMİYORUZ”

Sanayicimizle konuştuk. Büyük çoğunluğu büsbütün kısalım, birkaç gün sonra çalışalım dedi. Bir kısım da taban seviyede düzeyde kullanalım dedi. Şu anda her iki kısmın talebine nazaran ilerliyor. Hammadde yahut teçhizat zayiatına neden olmayacak biçimde ilerliyoruz. Diyelim ki üretim sınırı başlamış, devam ediyor, onlara o istisnalar, müsaadeler tanınıyor. 2-3 günlük kesintiden bahsediyoruz. Kesimimizin kıymetli kısmı belirli stok düzeyiyle giden firmalarımız. Bilhassa besin üzere temel gereksinim unsurlarını sürecin dışında tutuyoruz. Münasebetiyle fiyatlara olumsuz tesirini beklemiyoruz. Biz son 1,5 yıldır pandemi koşullarında başta esnafımız olmak üzere sanayicilerimizi hükümet olarak önemli manada destekledik. Hem ihracat ayağında hem de tedarik sürecinde bu takviyeler yapıldı. Yatırım, ARGE dayanakları var.

“ŞİMDİ BİRAZ DAHA KISA VE ORTA VADELİ MUAHEDELER YAPIYORUZ”

En son Rusya ile biten muahedeler vardı, yıl sonu itibariyle yenilenmiş oldu. Azerbaycan’la Erzurum sınırı üzerinden aldığımız gazın yenilenmesi kelam konusu. Yeni sıvı doğalgaz muahedeleri da yapıyoruz. İnşallah Karadeniz Gazı da geldiğinde kısa, orta, uzun vadede arz talep istikrarını bozmayacak halde, bir kısmını yurt dışından olmak üzere tedarik programını belirliyoruz. Biz daha evvelki boru gazı mutabakatlarımız uzun süreliydi, 20-30 yıllık. Artık biraz daha kısa, orta vadeli mutabakatlarla gidiyoruz. Büyük vadeli mutabakatların arz güvenliği tahkimi açısından elbette ehemmiyeti var. Artık kısa, orta vadeli mutabakatlarda fiyatı revize etmemiz gerekiyor. Müddeti devam eden öteki kontratlarımız da var. O periyotlar geldikçe, kendi gazımızın ne kadar üreteceğimiz netletmiş olacak. Eksik kısmını yeniden tedarik noktalarından karşılayacağız. Şu anda Avrupa’da da arz derdi had safhada. Onlar da güçte büyük oranda dışa bağımlı. Bugün güya fiyattan daha fazla arz güvenliği daha öne çıkmış durumda.

“ELEKTRİK ÜRETİMİNDE YARI YARIYA DIŞA BAĞIMLIYIZ”

Biz ülke olarak güçte dışa bağımlı ülkeyiz. Birincil güç petrol, doğalgaz, kısmen kömür ithal eden ülkeyiz. Yüzde 70’i dışarı bağımlı. Petrol ve doğalgaz aramalarına niye yük veriyoruz. Bu eserlerin fiyatları memleketler arası piyasalarda belirleniyor. Doğalgazı 8-10 ithal ediyoruz, petrolün yüzde 90’ını ithal ediyoruz, tekrar kömürü ithal ediyoruz. Doğalgaz ve kömürün değerli kısmını elektrik üretiminde kullanıyoruz. Yenilenebilirden ürettiğimiz elektrik toplam gereksinimimizin yüzde 40’ı oranında. Elektrik üretiminde de yarı yarıya dışa bağımlısınız. Bu hammaddeler elektrik üretim maliyetlerimizi etkiliyor. 115 Dolar iken geçtiğimiz yıl doğalgazın ortalama fiyatı milletlerarası piyasalarda 570 dolar civarında seyrediyor. Kömürde pandemi öncesinde yaklaşık tonu 50 dolar iken şu anda 170 dolarlarda seyrediyor. Bir orta 270 dolar mertebesine kadar çıktı. Hatta Çin kömür alımını bir süre durduracağım dedi, döndü sanayicilerine ‘belli devirlerde çalışıp, belirli devirlerde çalışmayacaksınız’ dedi.

“YÜKSEK MALİYETLERİ TAM OLARAK VATANDAŞA YANSITMADIK”

Demir çelik, emtia fiyatları, bakır, alüminyum üzere fiyatlarda harika artışlar yaşandı. Bunlar tüm ülkelerin güç maliyetlerini etkiledi. Buna karşın vatandaşımıza oluşan yüksek maliyetleri tam yansıtmadık. Geçtiğimiz yıl itibariyle baktığımızda doğalgazda sübvansiyonlarımızın meblağı 80 milyardı. Elektrik ve gazda kamunun üstüne almış olduğu yük 100 milyar civarındaydı. Kur 1 Ocak 2021-2022 ortasında yaklaşık yüzde 70 artmış. Elbette kurdaki dalgalanmanın tesirini yaşadık. Gerçekte eserin kendisinin döviz başındaki artışının tesirini görüyoruz. Petrolde 40 dolarların altını gördük. Bugünlerde 90 dolarlar düzeyine çıkmış oldu. Avrupa’da da bu fiyatlara yansıdı. Kimi ülkelerde yüzde 100’ün üzerinde, konut fiyatları açısından söylüyorum yılbaşından yıl sonuna artış yaşandı. Elektrikte de akaryakıt fiyatlamaları görebiliyoruz. Doğalgaz ile elektrik kesimi içli dışlı. Yakıtı harcayarak elektrik üretmiş oluyorsunuz. Bunun tesiri var.

“YERLİ VE YENİLENEBİLİR GÜÇ KAYNAKLARINI ARTTIRMAMIZ GEREKİYOR”

İklim değişikliğiyle ilgili bir konunun altını çizelim. Geçtiğimiz yıl bayağı bir kurak mevsim geçirdik. Geçtiğimiz yıl yüzde 20’ler civarında üretim yapabildik. Doğalgaz santrallerini bir ölçü daha fazla çalıştırmak zorunda kaldık. Elektriği istikrarlı bir biçimde götürmemiz gerekiyor. Yerli ve yenilenebilir güç kaynaklarımızı arttırmamız gerekiyor.

KADEMELİ ELEKTRİK

Kademeli elektrik, kademeli faturalandırmada temel maksadımız bilhassa dar gelirli ailelerin, zorunlu muhtaçlıklarını karşılayabilecek bir kademe oluşturalım. Burada da sübvansiyon kelam konusu. Ortalama 90-100 metrekarelik meskende elektrikli aygıtlarını çalıştırabilecekleri hesaplama yapıldı.

“DÜZENSİZ VE TABAN FİYATIN ALTINDAKİ AİLELERE ÖTEKİ TAKVİYELERİMİZ DE VAR”

Türkiye genelinde hanelerde üretilen toplam elektrik ölçüsü ve konut sayısını karşılaştırdık. 140-150 kilowat saat çıktı. Biz de bunun üzerine 150 kilowat saati belirledik. Çoğunlukla olumlu yansılar var. Hali vakti yerinde olan vatandaşlarımız burada ekstra bir dayanağa gereksinim duyan vatandaşlarımız değil. Bizim dar gelirli ailelere ne yapabiliriz konusu var. Sistemsiz geliri olan, taban fiyatın altında olan hanelere verdiğimiz diğer takviyeler de var. Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı vasıtasıyla. Diyelim ki 150 kilowat saat tüketmiş, onu devlet vakıflar üzerinden karşılıyor.

“E-DEVLET ÜZERİNDEN TOPLUMSAL YARDIMLAŞMA VAKIFLARINA BAŞVURULABİLİRLER”

Emsal bir durumu doğalgazda da başlatacağız. Şu anda Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığımız tespit edip destekliyor. Toplumsal yardımlaşma vakıflarımız ilçelerde, yerelden de insanların katıldığı, gerektiğinde meskenine gidip ziyaret ederek o incelemeleri yaparak 2 milyon 100 bin haneden bahsediyoruz. Doğalgazda bu sayı daha fazla olacak. e-devlet üzerinden ya da toplumsal yardımlaşma vakıflarımıza müracaat etmek suretiyle, kısa müddette kıymetlendirilerek bu dayanak kapsamına alınabiliyorlar. Toplumsal devlet olmanın gereğini yerine getirmiş oluyoruz. Bundan sonra doğalgazı farklı bir takviye durumuna almış olacağız.

“ZAMAN İÇERİSİNDE BU SAYI GÜNCELLENEBİLİR”

Bu yıl içerisinde dataları alacağız. Vatandaşımızın 150 kilowat saatin altında kalan tüketimleri ne kadar? Kaç hane altında kalmış, kaç hane bu bilgilerin üzerine çıkmış. Gerçekten gereksinim varsa ölçü değişikliğine gidebiliriz. Birinci aydayız artık. Şubat’ta uygulamanın birinci tesirlerini ve sonuçlarını almış olacağız. Vakit içerisinde gereksinim olağan ki güncellenebilir.

“VATANDAŞLARIMIZ FATURA KONTROLÜ YAPABİLİRLER”

Fatura kontrol sistemi tüketicilerimize açık sistem. Sayacına bakarak faturasında yazılı olan son tüketim pahasına bakmak suretiyle kolay yolda denetim yapabilir. Okuma elemanının sehven gireceği sayı olabilir. Artık dijitalleşti, ellerindeki taşınabilir aracı yaklaştırarak o datayı sağlıklı olarak alabiliyor. Hesaplamayı kendisi yapabileceği üzere çok kolay uygulamamız var. EPDK web sitesinde faturamı nasıl denetleyebilirim, denetim edebilirim diye uygulama var. Son devirdeki faturasını orada sağlamasını yapma imkanına sahip olacak. Bizde sayaç okuma periyotlarında her gün okuma planı var. 150 kilowat saat deyince ortalama 1 aylık tüketimden bahsediyoruz. 1 gün evvel gelinmiş, okunmuş olabilir yahut birkaç gün sonra olabilir. Günlük 5 kilowat saat dikkate alınıyor. Burada bir yanılgı yok. Bir öteki konu da 15 Aralık’ta okunmuş diyelim, artık 15 Ocak’ta okunacak. Lakin Aralık’ın sonuna kadar ünite fiyatlar farklıydı, Ocak’ın başından itibaren yeni fiyatlar var. Mevzuat oransal bir hesaplama formülü var. Bunu program otomatik olarak yapıyor. Vatandaşımız ortalama ünite fiyatlarına bakmak suretiyle.

“BİZE BAŞVURULURSA TAKİBİNİ YAPARIZ”

Birinci kademede şu anda 1 kilowat 137 kuruş. Geçmiş devirde kalan tüketiminden ötürü 137 kuruştan daha alt bir ünite fiyatı görecek. Olası yanlışları önlemek için EPDK’nın sitesine girerek bu denetimi yapabilir. Hatta şikayet manasında söylüyorum; bir itirazı varsa Bakanlığımıza, EPDK’ya ve dağıtım şirketine yapabilir. EPDK’ya başvurabilir. İlgili bölge dağıtım şirketine de başvurabilir. Bunları elektronik ortamda da yapabilir. Bunların hepsini takibini yaparız.

“BEKLENMEDİK ARTIŞLARI HAZİNE İMKANLARIYLA TAŞIMAYA ÇALIŞACAĞIZ”

Biz hükümet olarak 2022 yılında da hem gaz hem elektrikte bilhassa hane halkını desteklemeye devam edeceğiz. Beklenmedik artışları Hazine imkanlarıyla taşımaya çalışacağız. Bugünden itibaren yarın artırım olacak açıklamasını yapmıyoruz prensip olarak. Gönlümüz açıkçası biz de isteriz ki bunları makul, ekonomik fiyatlarla vatandaşımıza sunabilelim.

“ELEKTRİK VE DOĞALGAZDA DAR GELİRLİLERE TAKVİYE DEVAM EDECEK”

Elektrikte her üç ayda bir tarife güncellemesi yapılması gerekiyor. Doğalgazda ise aylık güncelleme yapılabiliyor. Bu maddeden gelen tarife. Geçtiğimiz yıl 100 milyar takviyeden bahsettik. Muhtemelen bu yıl da dayanak olacak. Makul bir istikrar ile hareket ediyoruz. Elektrik ve gazda bu takviyeler hane halkına ve dar gelirliye devam edecek. Sanayi üzere sınıflarda maliyetler neyse o düzeyden fiyatlama kelam konusu olacak.

“AKARYAKITI EN UCUZ KULLANAN ÜÇÜNCÜ ÜLKEYİZ”

Akaryakıtta da petrolün yüzde 92’sini yurt dışından ithal ediyoruz. Son 1 yılda 40 dolardan 90 dolarlar düzeyine geldi. Yüklü özel dalın piyasada olduğu bir yapıdan bahsediyoruz. Tedarik zincirinden pompaya kadar yansıyan fiyatlama. Son ekonomik paket açıklandıktan sonra kurdaki artışlar büyük oranda dizginlendi. Son periyotta artışların temel nedeni ham petrol fiyatlarındaki artış. Geçtiğimiz yıl 60-65 milyarlık fedakârlı yapıldı. Bütçe istikrarları açısından bir ölçü ÖTV’nin devam etmesinin bu devir için uygun olacağını söz ettiler. Şu anda Avrupa’daki fiyatlara baktığımızda akaryakıtı en ucuz kullanan ülkelerden birisiyiz. Herkes petrolü birebir fiyattan alıyor. Pompalara yansıma konusu vergiler açısından baktığımızda ülkelerin vergi siyasetleri dikkate alınarak yapılıyor.

“VATANDAŞIMIZA DÖRTTE BİR ORANINDA YANSITIYORUZ”

Şu anda Avrupa’da pompa fiyatları. Türkiye’de litresi 14 lira. Ortalama 1,5 Euro civarında fiyat görüyoruz Avrupa ülkelerinde. Hollanda, Norveç, Finlandiya, Almanya üzere ülkelerde TL bazında 26 lira. Misal durum elektrik ve doğalgazda da var. Avrupa’da başkentlere baktığımızda, Avrupa’da en ucuz kullanan üçüncü ülkeyiz. Sırbistan ve Ukrayna’dan sonra. Doğalgazı, petrolü birebir fiyatlardan alıyoruz ancak vatandaşımıza dörtte biri oranında yansıtıyoruz. Dörtte üçü kamu hazinesi yükleniyor.

“HEDEF YERLİ DOĞALGAZI 2023 YILININ BİRİNCİ ÇEYREĞİNDE KONUTLARA DAĞITMAK”

Karadeniz gazında keyifli sona yanlışsız yaklaşıyoruz. 2020-2021’de büyük keşif yaptık. Alanda şu anda 9. kuyuyu açıyoruz. Orada üç gemimiz var. Bir gemimiz üretim kuyuları açarken öbür gemilerimiz üretime hazırlık basamağına geçiyor. Şu anda gemilerimiz Türkali 7’ye geçti. Fatih gemisi sondajları yapıyor. Bir de Yasal sondaj gemimiz var. O da Fatih’in açtığı sondaj kuyuların üretime hazırlığını yapıyor. Bütün yaptığımız süreçler birinci açıkladığımız sayıları teyid ediyor. Aşağıda kalite ve ölçüsüyle kendini doğrulayan bir rezerv var. Sakarya gaz alanında çalışmaları yaparken, sahanın mevcut alana nazaran doğu ve kuzeyinde Amasra 1 kuyusunu açmıştık. İnşallah önümüzdeki aylarda Sakarya gaz alanının güneybatısında keşif gayeli bir sondaj daha yapacağız.

“HEM VATANDAŞIMIZ HEM DE DEVLETİMİZ KAZANMIŞ OLACAK”

Arkadaşlarımız her kuyu açışta sahayı daha yeterli çözüyorlar. Tuna 1’de keşif hedefli sondaja çıktığımızda yüzde 15-20 ortasında denmişti. Amasra 1’i açtıklarında misal değerlendirmeyi yaptılar. Arkadaşlar ‘Yüzde 80 burada var’ demişti. Sahayı tanıdıkça keşifler geliyor. 2023’e inşallah yetiştirmeyi planlıyoruz. Çabamız 2023 yılının mümkünse birinci çeyreğinde hızla hareket ederek bu çalışmaları tamamlamak istiyoruz. Suyun altından çelik borular Filyos’a gelmeye başladı. Burada büyük bir sürece terminali yapıyoruz. Gazı işledikten sonra ulusal şebekemize basacağız. Edirne’den Kars’a kadar yerli gazla tanışmış olacağız. 2023’ün bilhassa birinci çeyreğinde bu işi tamamlamaya çalışıyoruz. Hem vatandaşımız kazanacak hem de devletimiz kazanmış olacak. Kendi gazımız olduğu için daha ekonomik olacak.

“UÇAĞIN DÜŞTÜĞÜ DEVİRDE BİLE RUSYA İLE SORUN YAŞAMADIK”

İnşallah bu türlü bir şey olmaz. İki komşu ülkemiz. Ukrayna üzerinden bir gaz sınırımız yok şu anda. Direkt Türk Akım üzerinden aldığımız için bu türlü bir risk sözkonusu değil. Geçmişte bir uçak düşme hadisesi yaşanmıştı. O periyotta münasebetler gerilmişti. O periyotta Rusya gaz sevkiyatında bir sorun yaşatmamıştı bize.

“VATANDAŞIMIZA ‘KENDİ ELEKTRİĞİNİ KENDİN ÜRET’ DİYORUZ”

Türkiye’de şu anda 10 bin megawatın üzerinde konseyi rüzgar santralimiz var. Yaklaşık yüzde 10 civarında tüketim kelam konusu. Hala inşaatı devam eden birçok rüzgar santrali projesi var. Son birkaç yıldır hanelere dönük olarak ‘kendi elektriğini kendi üret’ diyoruz. Çatınıza güneş paneli koyabilirsiniz. Bunun için de süreçleri mümkün mertebe kolaylaştırdık. Sanayicilerimiz de artık çatılarına güneş santrali kurabilecekler. Ziraî sulama emelli güneş santrali kurmak isteyen çiftçilerimiz var. Onlara da bir paket hazırlıyoruz. Jeotermalde Avrupa’nın bir numarasıyız. Dünyada ikinciyiz. Önemli potansiyelimiz var. Bundan sonra kurmak isteyenler varsa, dayanak sistemimiz çalışıyor. Bunlar sahiden çevreci, sistemli üretim yapma imkanına sahip santraller.

“ÖNÜMÜZDEKİ PERİYOT 4 REAKTÖRÜ DEVREYE ALMIŞ OLACAĞIZ”

Bu süreksiz arızi durum, bizden kaynaklanan durum değil. Amaçlarımıza mahzur olmaz, hem sanayicimizi hem ihracatçımıza uygun ölçüde arz güvenliğini tahkim etmek için elimizden geleni yapıyoruz. Sorun şurası güç kapasitesinin yetersizliği değil, anlık olarak İran’dan gelen gazın kesintiye uğraması durumudur. Bunu da birkaç gün sonra atlatacağız. Önümüzdeki devir 4 reaktörü almış olacağız. Dünyada 450 çalışan reaktör var. 50’nin üzerinde inşaatı devam eden reaktör var. Avrupa şu anda kömüre dayalı elektrik sisteminden çıkıyor. Yenilenebilir santraller bir yere kadar gereksiniminizi karşılayabilir. Zira bunlar kesintili kaynakdan gereksinimini karşılıyor. Rüzgar estiğinde oluyor, gece güneş yok. Öne çıkan çevreci santrallerden birisi de nükleer santral olacakmış üzere gözüküyor. AB nükleer santrali yeşil etikete alabilir miyiz diye tartışıyor. Önümüzdeki yıllarda nükleerin hissesinin artacağını düşünüyorum. Bu teknoloji giderek güvenlik başta olmak üzere ekstradan güvenlik tedbirleri alıyor. Bir badire yaşamadan insanoğlu bunları görecek. Tahminen daha farklı güçler gelebilir. Bunu da inançlı ve pak kaynaklardan karşılamamız gerekiyor.

“BU FIRTINADA DİREĞİN ÜSTÜNDE ÇALIŞAN ZIMNÎ KAHRAMANLAR VAR”

Elektrik depolama bahisleri sıkça önümüze gelecek hususlardan birisi. Elektrikte önemli değişim, dönüşüm yaşanıyor. Biz de ülkemizde vatandaşımıza en pak kaynaklardan elektrik sağlamanın çabası içinde olacağız. Saklımız gizlimiz yok. Şeffaf bir piyasa içindeyiz. Vatandaşımızı karanlıkta, soğukta bırakmamak için gece gündüz çalışan bir güç topluluğunun bulunduğunu söylemek istiyorum. Bu fırtınada direğin doruğunda, altında çalışan işçi kardeşlerimiz var. Aslında zımnî kahramanlarımız onlar. Onlar bu uğraşları ortaya koymasalar bizim çok fazla söyleyeceğimiz bir şey olmaz. Onları da şükranla anıyoruz. Sizi de bu hoş yayın için tebrik ediyorum.