Yeni Şafak muharriri Kaplan: İstanbul, Müslüman bir kent değil artık; tam bir harabeyi andırıyor

Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, bugünkü yazısında da İstanbul ile ilgili değerlendirmelerini sürdürdü.

Dünkü yazısında “İstanbul düştüğü için hayatımız soldu; nefesimiz dondu; tarih durdu; hakikat seyahatimiz son buldu” görüşünü lisana getiren Kaplan, 10 yıl evvel İstanbul ve kent üzerine kaleme aldığı yazısını orta başlıklar ekleyerek yine yayımladı.

“İstanbul, gayr-ı müslim nüfusun da ağır olarak yaşadığı vakitlerde, Müslüman bir kentti. Lakin nüfusunun % 95’inden fazlası Müslüman yığınlardan oluşan İstanbul, Müslüman bir kent değil artık” niyetini lisana getiren Kaplan, şöyle devam etti: “İstanbul, bizim Endülüsümüz: Düşüşümüz, düşlerimizin suya düşüşü. Tam bir harabeyi andırıyor o yüzden: Arabeskle eurobesk’in iki koldan giriştikleri yıkıcı, yok edici, çölleştirici, ruhsuzlaştırıcı akınlar karşısında can çekişiyor…”

İstanbul’un çoktan düştüğünü yazan Kaplan, “Ruh kenti İstanbul, ruhun şiirini besteleyen ulvî, sonsuzluk müziğinin sanatkârı İstanbul, şu an ten’e teslim; berbatlığı emreden nefsin dölyatağı tenin baştan çıkarıcı, yok edici, uyuşturucu hazlarına ve ayartılarına… Kim demiş bizim Endülüsümüz yok diye! Sorun bakalım İstanbul’a, ne karşılık verecek size… Bu hâl-i pür melâlle Çamlıca’ya yeni bir Kocatepe dikmek ne işe fayda? Meğer şu ân İstanbul meyyit; kadavrası kaldı elimizde yadigâr. Aslında bizim de bir Endülüsümüz var: İstanbul diye bir di/yâr!” niyetini lisana getirdi.