Ertuğrul Özkök: Dün gece Tarkan’a verilen karşılığın gerisinde kim var?

20 yılı Genel Yayın Direktörü olmak üzere 35 yıl aralıksız çalıştığı Hürriyet’in kasım ayında yollarını ayırdığı Ertuğrul Özkök, eşinin ismine gönderme yapan “Tansu’ya Mektuplar” başlığı altında yazılarını sürdürüyor. Yazılarını “newsletter” olarak geniş bir kümeye gönderen Özkök, son yazısında, Tarkan’ın dün akşam yayımlanan “Geççek” müziğine değindi. “Geççek” müziğine iktidar kanadından gelen yorumlara ait olarak Özkök, “İktidar yanlıları ise yapılabilecek en akılsızca işi yaptı, verilebilecek en akılsızca yansıyı verdi. En azından biri çıkıp, ‘Zaten Ülke Yöneticisi da birebir şeyi söylüyor, bu enflasyon, bu hayat pahalılığı geçecek’ diyerek, espiriyle müziğin birinci andaki tesirini biraz yumuşatır, sonra nasıl bir strateji izleneceğine karar verirdi. Lakin ne yazık ki artık iktidar tarafında merhum Erol Olçok kalibresinde bir bağlantıcı kalmadı. İş büsbütün bir troll ordusuna bırakıldı.” kanısını lisana getirdi. 

Özkök’ün “Tansu’ya Mektuplar” dizisinde “Dün gece Tarkan’a verilen karşılığın ardında kim var?” başlıklı yazısı şöyle: 

Evvelki akşam bizim meskendeki ruh hali şöyleydi…

Ailenin üç kuşak bayanı, yani Tansu, kızım Gülümsün ve torunum Zeynep ellerinde akıllı telefonları saat 21.00’i bekliyorlardı.

Yani Tarkan’ın yeni müziğinin Youtube’a yükleneceği anı.

Yok o denli kelamları falan için de değil…

Tarkan olduğu için…

O denli bir söz ki herkes inşallah der

Sonra müzik geldi…

O denli bir söz ki…

Bu ülkede kimin ağzına otursa, anında  “İnşallah”  der…

Son iki yılı düşünün…

Pandemi, zelzeleler, orman yangınlar, global ısınma, kuraklık, göçmenler, tabanımızda bitmeyen savaşlar, işsizlik, enflasyon, hayat pahalılığı, doğal gaz kesintisi…

Bu sözlerle bir müzik gelirse…

Olacağı bellidir…

Gerçekten daha o saniye Türkiye’nin evvel gönlüne oturdu…

Sonra ağzına oturdu…

Tarkan iki yıldır paylaşıyor bunları

Bir de bu müziğin ardında, son 30 yılda bu ülkenin gönlünde yarattığı şahsiyet ve prestij ile bir Tarkan varsa…

Üstelik iki yıldır sessiz ve örnek bir aile ikliminde yaşıyorsa…

Son iki yıldır dünyanın sıkıntıları ile ilgili çok etkileyici Instagram paylaşımları yapmış, Türkiye’nin İnsan Hakları sıkıntılarında son derece demokratça tutum almışsa…

Ve gerisinde Türkiye’nin kollektif hafızasına yerleşmiş ve hiç çıkmayan müzikler varsa…

Yani her birimiz, kim bilir kaç yerde daima birlikte, daima bir ağızdan söylediğimiz, statlarda haykırdığımız müzikler ise bunlar…

Elbette çok etkileyici olur.

Oldu da…

Müziğin birinci kısmı Tarkan, ikinci kısmı hip hop

Müziğin birinci kısmı bildiğimiz Tarkan…

İkinci kısmı ise hip hop…

Z neslini alıp götürecek bir bölüm…

Kelamlar desen anında akılda kalacak…

Hakikaten dün geceden itibaren bütün televizyonlarda, toplumsal medyada günün konusu oldu…

Müzik bir anda siyasallaştı.

Muhalefet üzerine atladı…

Doğrusu da buydu.

İktidar yanlıları ise yapılabilecek en akılsızca işi yaptı, verilebilecek en akılsızca yansıyı verdi.

En akılsızca iş anında üzerine alınmaktı 

En akılsızca iş, bu şarkıyı anında “üzerine almaktı”.

Aldılar.

En akılsızca reaksiyon, “Şarkıyı CHP ısmarladı” demekti, dediler.

Ve müzik bir anda bu seçimin “motto’su” haline geldi.

En azından biri çıkıp, “Zaten Ülke Yöneticisi da tıpkı şeyi söylüyor, bu enflasyon, bu hayat pahalılığı geçecek” diyerek, espiriyle müziğin birinci andaki tesirini biraz yumuşatır, sonra nasıl bir strateji izleneceğine karar verirdi.

Lakin ne yazık ki artık iktidar tarafında merhum Erol Olçok kalibresinde bir bağlantıcı kalmadı.

İş büsbütün bir trol ordusuna bırakıldı.

Bu türlü olunca da, dünyanın bütün troll orduları üzere,  iş hiçbir rasyonel kanısı olmayan, yalnızca hakaret ve itibarsızlaştırma iç güdüsüyle hareket eden tek hücreli bir toplumsal medya iklimine kalıyor.

Bu sanatkarları hiçbir önderin yanında görmediniz

Meğer birilerinin onlara şunu söylemesi lazım.

Bakın Tarkan, Şahan Gökbakar, Cem Yılmaz üzere sanatkarlar günlük siyaset yapmıyorlar.

Onların ağzından bir parti ismi duymuyorsunuz.

Bir başkan ismi yok sözlerinde.

Onların kaygısı ülke sorunları, dünya sıkıntıları, insan hakları, özgürlük…

Evet hepsi bu cumhuriyetin çocukları…

Onları siyasallaştırmak isteseniz bile siyasallaştıramazsınız…

Hiçbir siyasi davette göremezsiniz onları…

Lakin prestijli sanatkarlarla yanıt verilebilir buna 

Gerilerinde milyonlarca insanın sevgisi ve hayranlığı var.

Bu toplum güldürmüşler, eğlendirmişler, dans ettirmişler..

Onların karşısına lakin o kalibrede sanatkarlarla karşı çıkılabilir.

Tarkan’ın ‘Kıl oldum’ müziğinin son dizeleri 

Tarkan 1990’larda Türk pop müziği ihtilalinin öncülerindendir.

“Kıl oldum” isimli bir müzikle girmişti müzik dünyamıza.

O müziğin son 4 dizesi şöyle:

“Kendine gel kendine

Dön de bir bak haline

Aynalara küsmüşsün

Kıl oldum abi…”

İktidar kanadının irtibat uzmanları şayet aynalara küsmüşse…

Evvel, o aynalarla barışması lazım.

Tarkan onlara aynayı tuttu.

Artık onların da çabucak bugün, önce  merhum Erol Olçok’un mezarını ziyaret edip, sonra uzunluk aynalarına bakarak bu işi trollerin elinden almaları vakti geldi.

Bunlar bir iletişimcinin naçizane tavsiyeleri…”

TIKLAYIN | Dilbilimci Hepçilingirler’den Tarkan’a “Geççek’ yansısı: İlgi çekmenin buralarda aranması zavallı bir efor

Tarkan’ın son müziği ‘Geççek’ kelamlarıyla toplumsal medyada viral oldu: “Geldiği üzere gitçek, her şeyin sonu var bu zahmet de bitçek, düş artık yakamızdan”