AKP’li Yazıcı: Bir tabip, yatakta olan hastasını bırakarak protestoya giremez

AK Parti Genel Lider Yardımcısı ve Rize Milletvekili Hayati Yazıcı, “Bir doktor elbette ki yatakta olan hastasını bırakarak yahut ağır bakımdaki faaliyeti terk ederek bir misyona protestoya giremez, girmemesi gerekir. Bana nazaran o mesleğin etik kuralları ile uyuşmaz. Bunları zorlayan, bunları yok sayan gerek kişisel gerekse örgütsel yapılar varsa bunlar yanlış yapıyor demektir” dedi.

AK Parti Genel Lider Yardımcısı ve Rize Milletvekili Hayati Yazıcı, vilayet protokolünün iştiraki ile Rize’de gerçekleşen bayramlaşma programına katıldı. Programın akabinde gazetecilerin tarafından kendisine MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli’nin “Türk Tabipleri Birliği kapatılmalıdır” sözleri hakkında soru yöneltilen Yazıcı, şunları söyledi:

“O alana girmem, deneyimli bir siyasetçiyim. Elbette demokratik ülkelerde, hukukun hükümran olduğu ülkelerde, hukuk kurallarının içerisinde olduğu ülkelerde her vatandaşın; kanunlar çerçevesinde şov yapma ve protesto etme hakkı vardır. Ancak bunun ölçülü olması lazım. Her hak, ölçülülük kriterine nazaran kullanılır.

Bir tabip elbette ki yatakta olan hastasını bırakarak yahut ağır bakımdaki faaliyeti terk ederek bir protestoya giremez, girmemesi gerekir. Bana nazaran o mesleğin etik kuralları ile uyuşmaz. Bunları zorlayan, bunları yok sayan gerek kişisel gerekse örgütsel yapılar varsa bunlar yanlış yapıyor demektir. Ancak bunun ötesinde başta da tabir ettim; protesto edebilir, eleştirisini ortaya koyabilir. Bununla ilgili hizmetin yürümesini, bilhassa acil sıhhat hizmetinin yürümesini engelleyecek bir hareket, etüdün içerisinde olamaz. Bu, mesleğin özü ile uyuşmaz.” 

“Hiçbir eksiğimiz yok diyecek durumda değiliz”

Konya’da, kardiyoloji uzmanı hekim Ekrem Karakaya’nın öldürülmesi olayını lanetleyip, kınadıklarını belirten Yazıcı, “Her insan yaşama hakkına sahiptir. Hele hele doktorlarımızın mesleklerini icra etmeleri münasebetiyle şiddete ve hayatlarıyla ödeyecekleri halde bir aksiyona maruz kalmaları kabul yahut tolere edilebilir bir tavır değil. Bunu hepimiz kınıyoruz. Olaya ben bu perspektifle bakıyorum. Haklar, özgürlükler, ölçülülük kriterine nazaran, ölçülülük hukukta çok kıymetli bir kavramdır. Hukuk, var olan problemleri giderici; devam ediyorsa, onları önleyici kuralları getirmek için vardır. Eksiğimiz olabilir yani her şeyi düzenledik, hiçbir eksik yok diyecek durumda değiliz. Eksiklikler varsa derlenip toparlanır. Şayet cezanın düşüklüğü, yaptırım prestijiyle bu aksiyonları özendiriyorsa bunun önü kapanır. Bu, hukuk devletinin gereğidir, hukuk devletini yönetenlerin de vazifesidir diyoruz” dedi. (DHA)