Batılı ülkelerinin Ukrayna mesaisi: Gözler hudutta

Almanya Başbakanı Olaf Scholz dün başbakan olduktan sonra birinci ABD ziyaretini gerçekleştirdi. Scholz, ABD Lideri Joe Biden’la Washington’daki görüşmesinde Ukrayna krizinde Rusya’ya karşı gereğince baskı yapmadığı tarafındaki tenkitleri gidermeye çalıştı. Scholz, Rusya’ya karşı sert açıklamalar yapan Biden’la birlik bildirisi vererek Ukrayna krizinde ortak hareket edileceğinin altını çizdi.

İkili görüşme sonrası düzenlenen basın toplantısında Rusya’nın Ukrayna’ya askeri operasyon düzenlemesinin “büyük bir hata” olacağını söyleyen Biden, “Putin’in bu türlü bir operasyon talimatı vermesi durumunda Rusya, yüksek bedeller öder. Avrupa ve dünyanın geri kalanına da yıkıcı sonuçları olur” halinde konuştu. Rusya’nın askeri teşebbüsünde bulunması durumunda Rusya’dan Almanya’ya uzanan Kuzey Akım 2 isimli doğal gaz boru sınırı projesinin de manasını yitireceğini tabir eden Biden, “Tanklar ve askerler Ukrayna hududunu geçerse Kuzey Akım 2 diye bir şey olmayacak. Kelam veriyorum” dedi.

Almanya Başbakanı Scholz de Biden’a Rusya’ya yönelik yaptırımlar konusunda ABD ile ortak hareket edeceklerini vurguladı. Lakin Kuzey Akım 2 projesine ait açık bir tabir kullanmayan Scholz, “Eğer Ukrayna’ya yönelik askeri bir saldırganlık kelam konusu olursa ortaklaşa kararlaştırılmış sert ve kapsamlı yaptırımlar gelecek” biçiminde konuştu. Scholz, kelamlarını “Bu Rusya için çok çok ağır bir bedel olacak” diye sürdürdü.

Macron ve Putin’in saatler süren görüşmesi

Fransa Ülke Yöneticisi Emmanuel Macron da dün yaklaşık beş saat boyunca Moskova’da Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin’le Ukrayna krizini görüştü. Görüşme sonrası düzenlenen basın toplantısında Minsk Muahedesi olarak isimlendirilen barış planının tam olarak hayata geçirilmesi gerektiğini söyleyen Macron, Avrupa Birliği ve Rusya ortasındaki alakaların güzelleştirilmesi için Ukrayna krizinin çözülmesi gerektiğini söz etti. Minsk Mutabakatı, Ukrayna’nın doğusunda yer alan Donbas bölgesindeki savaşı sonlandırmak için Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Rusya ve Ukrayna’daki taraflar ortasında imzalanan bir barış anlaşmasıydı.

Ukrayna hududunda konuşlanmış olan 125 bin Rus askerinin gerginliği tırmandırdığını ve buna rağmen Ukrayna Devlet Lideri Volodimir Zelenski’nin sakinliğini koruduğunu söyleyen Macron, “Durumu istikrarlaştırmak ve gerginliği gidermek için somut tedbirler almak ortak sorumluluğumuzdur” dedi. Mevcut muahedeler temelinde “somut güvenlik garantileri” oluşturmak için yeni ve yenilikçi tahliller oluşturulabileceğini söyleyen Macron, Rusya ve Fransa ortasında örtüşen noktalar da olduğunu vurguladı.

Ukrayna krizinde ilerleme sağlanabilecek bir alan olduğunu söyleyen Putin de Macron’la görüşmesini “yararlı, kıymetli ve nesnel” olarak nitelendirdi. Macron’un fikir ve tekliflerinin bundan sonraki ortak adımların temelini oluşturabileceğini tabir eden Putin, Ukrayna idaresinin Minsk Mutabakatı’nı görmezden geldiğini savunarak Kiev’i anadili Rusça olan Ukraynalılara baskı uygulamak ve insan haklarını ihlal etmekle suçladı. Batı ülkelerini Ukrayna’daki gerginliği Rusya aksisi siyasetleri için kullanmakla suçlayan Putin, Ukrayna ordusunun yurt dışından finanse edildiğini ve tabancalandırıldığını söyledi.

Putin, Macron’la görüşmesinde Rusya’nın güvenlik garantisi talebini de yineledi. Moskova, NATO’nun doğuya hakikat genişleme planından vazgeçerek Ukrayna’yı ittifak üyesi olarak kabul etmemesini istiyor. Moskova, birebir vakitte Ukrayna’ya tabanca satışı yapılmasına da karşı çıkıyor.

Ukrayna mesaisi devam ediyor

Macron, krizin gidişatı ile ilgili olarak önümüzdeki günlerin belirleyici olduğunu söz etti. Macron bugün de Kiev’de Ukrayna başkanı Zelenski ile görüşecek. Akşam saatlerinde Kiev’den Berlin’e geçecek olan Macron, Almanya Başbakanı Scholz ve Polonya Ülke Yöneticisi Andrey Duda ile bir ortaya gelecek. Macron Putin’le görüşmesiyle ilgili olarak Scholz ve Duda’yı bilgilendirecek.