Dünya müellifi Aktaş: Çok yüklü bir faiz artışı gelirse kimse şaşırmasın

Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, önümüzdeki periyotlarda Merkez Bankası’nın faizine ait olarak “Çok yüklü bir faiz artışı gelirse kimse şaşırmasın” dedi. Aktaş, eylül ayından bu yana iktisatta atılan adımların hükümetin seçime giderken uyguladığı “ölümü gösterip, sıtmaya razı etmek” siyaseti olduğu görüşünü savundu.

Aktaş, “Faizi düşürenler, olacakları bilmiyor muydu?” diye sorarak “16 Aralık’ta faizi indirdikten sonra kur yükselmeye devam ederken, 19 Aralık Pazar günü bile faizin daha da düşeceğini söyleyerek kurun biraz daha tırmanmasına yol açtık. Tahminen de sağladık demek daha doğru! 19 Aralık’ta bunları söyledikten, adeta kur artışının değerli olmadığını ima ettikten sonra ne diye tutup sonraki gün, yani 20 Aralık’ta kur muhafazalı mevduat uygulamasıyla kuru aşağı çekmeye çalıştık. O denli ya son faiz indiriminin yapıldığı 16 Aralık’ta 15 dolayında bulunan dolar kurunu bu seviyeden 12-13’e indirmek mi daha çarpıcı olurdu, yoksa 18 aşıldıktan sonra 12-13’e inilmesi mi daha çarpıcı oldu” dedi.

Faiz artışına ait ise Aktaş şöyle devam etti:

“Takvim güya şöyle oluşturulmuş üzere görünüyor… Nisana kadar bu biçimde yönetim ederiz. Nisandan sonra turizm gelirleriyle döviz arzı artar, rahatlarız.          

Sonbahar geldiğinde olağan vaktinde yapılacak seçime artık artık dokuz ay kalmıştır. Erdoğan’ın üçüncü sefer adaylığı konusunda sorun çıkarsa Meclis erken seçim kararı alır ve Erdoğan’a böylelikle bir sefer daha aday olma yolu açılır, yani seçim hazirandan evvel yapılır. Bu durumda sıra son atılıma gelir. Biraz da seçim takvimine bağlı olarak o son adım atılır:             

‘Biz Türkiye’yi dünyadan soyutlayamayız, bugünün kuralları farklı, her ne kadar faize karşıysak da Türkiye’nin bugünkü menfaatlerini gözeterek istemesek de faiz artışına gidiyoruz…’          

Bu türlü bir münasebet üretir ve siyaset faizini çok yüklü oranda, en az 10 puan, hatta tahminen daha fazla artırırız. ”