Bakan Varank’tan DEVA Partili Yeneroğlu’na cevap: Gayesi soru sormak değil, dedikodu ve iftirayı yaymak

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, DEVA Partisi Milletvekili Mustafa Yeneroğlu‘na verdiği karşılıkta “TBMM üyesinin, yalnızca siyasi hasımlık nedeniyle nahoş bir dedikoduyu soru önergesi haline getirmesi, önergeyi şimdi TBMM Başkanlığına dahi yollamadan bir toplumsal medya yayıncısı üzerinden paylaşıma sokması, hedefin soru sormak değil dedikodu ve iftirayı yaymak olduğunun ispatıdır” dedi.

TIKLAYIN – DEVA Partili Yeneroğlu’ndan Bakan Varank’a: Tüplü dalışa terörle uğraşta kullanılan askeri bir helikopter ile mi gittiniz?

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu’nun TBMM’ye sunduğu soru önergesine yazılı olarak karşılık verdi. Bakan Varank, Yeneroğlu’nun sunduğu önergede belirtilen tarihlerde Ankara’da olduğunu söz ederek, “İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu’nun ilgili temel sayılı soru önergesi kapsamındaki sorularının, bu saygınlıkla bağdaşmayan bir içerik ve prosedürle tarafıma ulaştığının altını çizmek zorundayım. TBMM üyesinin, yalnızca siyasi hasımlık nedeniyle berbat bir dedikoduyu soru önergesi haline getirmesi, önergeyi şimdi TBMM Başkanlığı’na dahi yollamadan bir toplumsal medya yayıncısı üzerinden paylaşıma sokması, emelin soru sormak değil dedikodu ve iftirayı yaymak olduğunun ispatıdır. Bu konu, milletvekillerinin yazılı soru sorma haklarının saygınlığına da gölge düşürmüştür. İsmi geçen milletvekili soru önergesini, daha evvel toplumsal medyada sirkülasyona sokulan bir iftira ve çarpıtmadaki cümlelere yalnızca yer değiştirerek, araştırmaya dahi tenezzül etmeden hazırlamıştır. Çünkü 11.07.2021 tarihinde Sivas’ta değil Ankara’da programlarımı icra etmekteydim. Gördüğü palavraya balıklama atlayan, araştırma yapmaktan aciz olduğu ortaya çıkan önerge sahibinin bu yanlış tarih bilgisi ile verdiği soru önergesi büsbütün boşa düşmüş olsa da kayıtlara geçmesi için temele ait şu bilgileri paylaşmak isterim” sözlerini kullandı.

“Sorumlu bakanlık, sanayi ve teknoloji üst kurumudır”

Bakan Varank, Sanayi ve Teknoloji Üst Kurumu’nın bölgesel kalkınmalardan sorumlu bakanlık olduğunu aktararak açıklamasında şunları kaydetti:

“10.07.2021 tarihinde, üst kurumumızın ve hükümetimizin kıymetli hizmetlerinin açılışını yapmak, incelemelerde bulunmak ve sanayicilerimizle bir ortaya gelmek için Sivas’ta ağır bir program icra ettik. Günün son programı kapsamında, Sivas’ın değerli turizm alanlarından olan ve 4 milyon liralık yatırımla tamamlanan Gürün ilçesindeki Gökpınar Gölü Doğal Hayat Parkı’nın resmi açılışını kent protokolünün de iştirakiyle gerçekleştirdik. Soru önergesi sahibinin zahmet edip araştırsa öğreneceği üzere 1 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkındaki, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çerçevesinde; Bölgesel kalkınmadan tek sorumlu bakanlık, Sanayi ve Teknoloji Üst Kurumu’dır. Bu kapsamda vilayetlerimizin lokal ekonomik potansiyelini açığa çıkaracak alanlarda Kalkınma Ajanslarımız ve Bölge Kalkınma Yönetimlerimiz vasıtasıyla projeler yürütüyor, finansman sağlıyor, uyum ve yönlendirme faaliyetlerinde bulunuyoruz. Ben de sorumlu bakan olarak, vilayetlerimizin kalkınmasına katkı sağlayacak programlara şahsen katılıyorum. Sivas’ı kıymetli bir turizm merkezi haline getirmek için atılan adımlar çerçevesinde, Gökpınar Gölü’nü de destinasyon noktalarından biri olarak öne çıkarmak için yapılan yatırımların yanında tanıtım faaliyetleri de gerçekleştirilmektedir. Gerçekten, üretimi tamamlanan Gökpınar Gölü Doğal Ömür Parkı, bölgenin turizm potansiyelini artırmıştır. Göl, bulunduğu rakım ve doğal yapısı itibariyle birebir vakitte dalış sporu için de kıymetli bir potansiyele sahiptir. Gökpınar Gölü’nün bu potansiyelini tanıtmak emeliyle ORAN Kalkınma Ajansı uyumunda, Doğal Hayat Parkı’nın açılışı ardından AFAD takımları bir dalış gerçekleştirmiştir. Sivas Valisi ile birlikte dalışa eşlik etmemiz talep edilmiştir. Bölgesel kalkınmadan sorumlu bakan olarak Gürün Gökpınar Gölü’ne, soru önergesi sahibinin argüman ettiği üzere bir hobi ziyareti değil, tüm vilayet protokolü eşliğinde hükümetimizin yatırımının resmi açılışını yapmak ve ORAN Kalkınma ajansımızın uyumundaki tanıtım faaliyetine katılmak için resmi ziyarette bulundum. Hobi sözünün manası kişinin işi, meslek çalışması, asıl uğraşı dışında, dinlendirici iş olarak yaptığı, oyalayıcı alışkanlıklar demektir. Hayatının hiçbir devresinde bu türlü bir kıyafet giyip dalış yapmamış, akşam vakti 11 derecelik suya girmeyi kabul etmiş bir bakana, dalış hobisi var yakıştırması yapmak büyük bir iftiradır.”

“TSK’ya ilişkin helikopter kullanıldığı savı iftiradır”

Varank, ziyaretlerde güvenliği sağlamanın Vali’nin ve emniyetin vazifesi olduğunu hatırlatarak açıklamasını şu tabirlerle tamamladı:

“Art niyetli soru önergesi sahibinin genel liderine, geçmişte yürüttüğü Başbakan Yardımcılığı ve Bakanlık misyonları esnasında uygulanan protokol nizamları ne ise birebiri bu program kapsamında uygulanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir bakanı resmi ziyaret için bir vilayette bulunduğunda, tüm önlemleri almak Vali’nin ve emniyet ünitelerinin vazifesidir. Bu kapsamda vilayet protokolüyle birlikte Gürün’e ulaşımda valilik uyumunda hareket edilmiştir. Ziyaret esnasında Türk Tabancalı Kuvvetlerine ilişkin terörle çabada vazifeli bir helikopter kullanıldığı, dalış hobisi için bu helikopterin misyonundan alıkonulduğu argümanı alçakça bir iftiradır. Arka niyetli soru önergesi sahibinin sorusunda belirttiği üzere bu ziyarette Türk Tabancalı Kuvvetleri envanterine kayıtlı bir helikopter ya da rastgele ayrıca bir misyonu varken o vazifesi aksatacak formda devlete ilişkin bir araç kullanılmamıştır. Ziyaret esnasında bölgede rastgele bir terörle gayret operasyonu da icra edilmemiştir. Bu konulara dair Ulusal Savunma Üst Kurumu’nın verdiği yazıyı da ekte takdim ediyorum.

Bir iftira ve dedikoduya alet olan soru önergesi sahibinin, partisi ve genel liderinin siyasi hezeyanlarına yönelik eleştirilerime karşılık veremeyip, şahsımı bu türlü alçakça bir iftiranın maksadı haline getirmesi hem siyaseten, hem de insani olarak ne kadar küçük düştüklerinin bir göstergesidir. Siyaseti millet için değil ferdî hırsları ve egoları için yapanlar bu türlü ahlaki savrulmaları her daim yaşayacaklardır.”