Bu Da Benim Hayatım | Leman Dorsay: Tahminen bu kitabı okuyacak olanlardan bilhassa bayanlar, kendi hayatlarını şöyle bir gözden geçirir


T24 Kültür Sanat

Fotoğraf sanatkarı Leman Dorsay’ın kendi hayatını anlattığı ‘Bu da Benim Hayatım’ kitabı Puslu Yayıncılık’tan çıktı. 15 kısımdan oluşan kitap, anlatısına Leman Dorsay’ın kendi ailesinden başlıyor ve eşi; Türkiye medyası ve sinemasının en kıdemli yazarlarından Atilla Dorsay’a uzanıyor.

Leman Dorsay, ‘Bu Da Benim Hayatım’ı kitabın art kapağında şu tabirlerle anlatıyor:

“Hayat süratle akıp gidiyor. Hele çocuklar ve torunlar olunca daha çok farkına varıyorsunuz, geçen vaktin… Karınca kararınca hayatımın içinden hatırladığım, beni etkileyen olayların dökümünü yapmaya çalıştım. Kim bilir, daha kaçları vardır…

Belki de daha sonraları aklıma gelecek, ‘Ah, ben bunları niçin yazmadım,’ diyeceğim.

Hayatta benimkinden de renkli ne hayat öyküleri vardır. Benimki bu kadar…

Artı ve eksileriyle benim yaşadıklarım, gördüklerim, düşündüklerim bunlar. Tahminen bu kitabı okuyacak olanlardan bilhassa bayanlar, kendi hayatlarını şöyle bir gözden geçirir.

Umarım herkes hayatında en az benim yaşadığım kadar keyifli yaşar… Evet, her şeye karşın eğlenceli, memnun ve sevgi dolu bir hayatım oldu çünkü…”

“Benim Yunan vazomsun!”

‘Anneannem – Fatma Leman’, ‘Annem- Ceyda Karaca’, ‘Babam – Emin Fikret Karaca’, ‘Ağabeyim – İlhami Karaca’, ‘Çocukluk ve Gençliğimden Diğer Anılar’, ‘Güzel Sanatları Nasıl Kaçırdım?’, ‘Atilla ve Birlikteliğimiz’, ‘Çocuklarım ve Ben’, ‘Torunlarım ve Ben’, ‘Amerika Seyahatimiz’, ‘Festivaller ve Seyahatler’, ‘Atilla’nın Ailesi ve Toplumsal Yaşamımız’, ‘Hayatımızda Oyunun ve Bricin Rolü, Dostlarımız’, ‘Türkiye’yi Tanımak’, ‘Sağlık Problemleri ve Kalp Ameliyatlarımız’, ‘Yaşadıklarım… Eğlencelerim.. Hobilerim’, ‘Pandemi Devrinde Hayat’ ve ‘Bir Sonsöz Denemesi’ kısımlarından oluşan kitapta Leman Dorsay, eşi Atilla Dorsay’ın kendisine taktığı isimlerden şöyle bahsediyor:

“Günler günleri kovalıyor.  Hayat kakara kikiriyle geçmeye devam ediyor. Tipler, gezmeler, yemekler vs… Bu ortada Atilla bana isimler takıyor. Aslında bayılır isim takmaya… Aklımda kalan ve en çok dediği “Benim Yunan vazomsun!”… Güldüğünüzü hissedebiliyorum. Ancak o denli. Belim o kadar inceydi ki… Eee, hem de arkeoloji okuduğuma nazaran, eskiyle de alakalıydım!.. Aslında bazen de “Antikaları ararken, sonunda beni buldu” derdi… Hakikat mu sanki?”

“Leman, ben kendimi evliliğe hazır hissetmiyorum”

Leman Dorsay’ın eşi Atilla Dorsay ile evlilik kararını nasıl aldıklarını anlattığı kısmın kısa bir özeti şöyle:

“Günler ve aylar geçti. Bir yandan da evlilik hazırlığı yapıyoruz. Akatlar’da, hatırladığım kadarıyla 1972 Ocak’ında bir daireye bakmaya gittik. Hiç unutmam, Atilla’nın üstünde deri ceketi vardı. Kahverengi… Meskeni dolaştık, antre kısmında tam çıkacağız, birden bana dönüp demez mi: “Leman, ben kendimi evliliğe hazır hissetmiyorum, kusura bakma” diye!… Başımdan aşağı kaynar sular döküldü sanki…

… Bu ortada Atilla’dan mektuplar gelmeye başladı. Bana üzüldüğüne dair ve de pişmanlığını açıkça belirten mektuplar… Oralı olmadım. Boşuna yanıt beklemiştir herhalde… Artık o defteri kapamış, onu hayatımdan silmiştim.

… İşte orada bana bensiz bir hayat düşünmediğini ve katiyen evlenmek istediğini söyledi. Durdum bir an için… Yüreğim süratle çarpıyordu; lakin ‘Bu sefer ipler kimin elinde olmalı?’ diye düşünmekten kendimi alamıyordum. Sonunda bir kaide koştum: ‘Bir müddet kararlaştıralım, mesela iki yılık bir evlilik diyelim; sonunda durumlara nazaran ya devam ederiz ya da ayrılırız’ dedim.

Nasıl lakin?… Hiç beklemiyordu herhalde, bu türlü bir teklifi… Ben samimiydim ve hakikaten o denli düşünüyordum. İnanır mısınız, sanırım itiraf etmese de o gün benim kararlı ve dediğini yapan bir bayan olduğumu anladı. Ve sonrasında bana karşı daima dikkatli oldu. Gördüğünüz üzere, bu satırları yazarken 48 yılı birlikte devirmiş olduk.”