Ceren Damar Şenel’in öldürülmesinde kullanılan tabancanın iadesine reaksiyon

Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde araştırma vazifelisi Ceren Damar Şenel, 2 Ocak 2019’da odasında, imtihanda kopya çekerken yakaladığı öğrencisi Hasan İsmail Hikmet tarafından tabancayla vurulup, bıçaklanarak öldürüldü.

Hasan İsmail Hikmet, Ankara 33’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davada, ‘Kişiyi yerine getirdiği kamu misyonu nedeniyle taammüden öldürmek’ cürmünden ağırlaştırılmış ömür uzunluğu mahpus cezasına çarptırıldı. Cezada indirim yapılmazken sanığa, ‘ruhsatsız silah taşımak’ ve ‘silahla tehdit’ cürümlerinden da 3 yıl mahpus cezası verildi. Karar, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi ve akabinde Yargıtay, tarafından da onandı.

TABANCA İADE EDİLDİ

Ankara 31’inci Ağır Ceza Mahkemesi, verilen kararın nihaileşmesinin akabinde Ceren Damar Şenel’in öldürülmesinde kullanılan Hasan İsmail Hikmet’in babası Ömer Hikmet’e ilişkin emanette bulunan tabanca, tabancaya ilişkin şarjör ile 6 merminin iadesi için, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı gönderdi. Yazıda, tabanca, şarjör ve mermilerin iadesi istenirken, hatada kullanılan bıçağın ise müsaderesi için gerekli süreçlerin yapılması talep edildi. Daha sonra tabanca emekli polis Ömer Hikmet’e iade edildi.

CEREN’İN BABASINDAN REAKSİYON

Mustafa Damar, kızının vefatına neden olan tabancanın iade kararının kendilerini bir kere daha yaraladığını söyleyerek, “Kızımın katledildiği tabanca katilin babası Ömer Hikmet’e aittir. Diğerinin eline geçmemesi için silahın yeterli bir formda koruma edilmesi gerekirken, bu yapılmamış, gerekli tedbir alınmamış ve katil tabancaya, mermilere güya kendisine aitmiş üzere çarçabuk ulaşmış ve kızımı katletmiştir. Tabanca, mermileriyle birlikte iade edilirken, bıçak ise müsadere edilmiş. Kanunları anlamakta zorlanıyorum. Sahibi olduğunuz ya da bakımını üstlendiğiniz bir hayvan birine ziyan verse sizin tüzel ve cezai sorumluluğunuz var ve bir bedel ödersiniz. Bir bayan katlediliyor, bir evlat vazifesini yaptığı için bilgi hırsızı tarafından katlediliyor, kullandığı silah katilin babasına ilişkin ve hiçbir sorumluluğu yokmuş üzere bırakın ceza almayı, silah ve katliamdan geri kalan mermiler katilin babasına teslim ediliyor” dedi.

‘KANUN GENİŞ YORUMLANABİLİRDİ’

Avukat Davet Ayhan Şenel, Ceren Damar Şenel’in öldürülmesinin kamuoyunda infial yaratan bir olay olduğuna dikkat çekerek, “Hukukumuzda yer alan müsadere yoluna başvurulmayıp, hatanın işlenmesinde şahsen kullanılan tabancanın tekrar sanığın babasına iade edilmesi kanuna uygun görünse de kanaatimce TCK’nın 54’üncü hususunda düzenlenen müsadere kurumunun geniş yorumlanması ile kamuoyu vicdanını yaralayan bu durum düzeltilebilirdi. Kanun metninde de yer aldığı üzere ‘iyi niyetli 3’üncü şahıslara ilişkin olmamak üzere’ sözü ile güzel niyetli 3’üncü bireylere ilişkin eşyaların müsaderesine kanun cevaz vermemektedir; lakin bilhassa bu davadaki olayda bu konu geniş yorumlanarak, kelam konusu tabancaya sanığın ulaşmaması ismine gerekli tedbirleri almayan ve kendisi emekli bir polis olan kişinin âlâ niyetli kabul edilmesi her ne kadar kanuna uygun olsa da adil olmadığı kanaatindeyim. Bir şeyin yasal olması adil olduğunu göstermediği üzere kamuoyu vicdanını yaralayan bu üzere durumlar gerek kanun değişikliğiyle gerekse kanunun daha geniş yorumlanması ile çözülebilir. Aksi halde canice bir olayda kullanılan hata aletinin hiçbir şey olmamış üzere yine sahibine iadesi vicdanları kanatmaya devam edecektir” dedi.

‘VİCDANLARI ZEDELEYEN BİR KARAR’

Avukat Aslı Koçak Arıhan ise, “Akademisyen Ceren Damar cinayeti toplumu derinden yaralanmıştır. Vatandaşlar, barolar ve STK’lar bu davanın takipçisi olmuş ve tüm süreç yakından takip edilmiştir. Yargılama süreci Yargıtay onaması ile sona ermiştir. Hatada kullanılan isimli emanetin öncelikle müsaderesi gerekmektedir. Silahın babaya ilişkin olması nedeniyle babaya teslimi vicdanları zedelemiştir. Meğer ki; baba da silahı ulaşılabilir bir yere koyması nedeniyle bu vahim olaya sebebiyet vermişti” sözlerini kullandı.