Cumartesi Anneleri Maksut Zirveli için adalet istedi

Adil bir sisteminde yargı; yasama organı tarafından oluşturulan maddelerin, yürütme organı tarafından hakikat uygulanıp uygulanmadığını denetler. Hasebiyle bireyin hak ve özgürlüklerinin teminatıdır.

Lakin Türkiye’de sağlıklı çalışmayan, kendisinden beklenenleri yerine getiremeyen yargı sistemi; adalete uygun sonuçlar üretmekten uzak. Hak arama mercii olmaktan çıkmış olan bu sistem, hakları ihlal edilenlere adil ve nitelikli bir hizmet sunma fonksiyonunu yerine getirmemektedir.

Halbuki Devlet, hak arama özgürlüğünü daraltan bütün sınırlamaları kaldırma ve yargı kontrolünü yaygınlaştırarak adaletin gerçekleştirilmesini sağlamakla yükümlüdür.

881. haftamızda, 38 yıldır hakikate ve adalete ulaşma hakkımızın engellendiği Maksut Zirveli belgesi ile kamuoyuna sesleniyoruz.

28 yaşındaki Maksut Doruklu öğretmendi. Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER) üyesiydi. 04 Şubat 1980 tarihinde şimdi bir haftalık evliyken misyon yaptığı Erzincan’da tutuklandı. Dört ay hapishanede kaldı. Mahpustan çıktıktan sonra da eşi ile birlikte İstanbul’a taşındı.

2 Şubat 1984 tarihinde İstanbul/Küçükbakkalköy’deki bir arkadaşının meskenine giden Maksut meskene yaklaştığında kapının kırık olduğunu fark etti. Oradan uzaklaşmaya çalışırken içeride karakol kuran polislerin açtığı ateş sonucu yaralandı. Ağır kan kaybetmesine karşın hastaneye değil, battaniye içinde Gayrettepe Siyasi Şube’ye götürüldü. 

Birebir periyotta gözaltında bulunan üç şahidin beyanlarına nazaran Doruklu, 5 Şubat 1984 tarihinde Gayrettepe Siyasi Şube’de gördüğü ağır azap sonucu koma halinde hastaneye kaldırıldı ve kendisinden bir daha haber alınamadı. 

Gözaltına alındığı inkar edilen Maksut’un izini süren ailesi ve avukatları, olaydan 22 yıl sonra onun 6 Şubat 1984 tarihinde Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde öldüğüne dair resmi evraklara ulaştı. Üç yıllık ısrarlı teşebbüsler sonucunda da resmi makamlar, Maksut Tepeli’nin Helvacıdede Kimsesizler Mezarlığı’na defnedildiğini kabul etti. Lakin defin yeri bilgisi açıklanmadığı için Maksut Tepeli’nin mezarı hala bulunamadı. 

Maksut Tepeli’nin gözaltında kaybedilmesi ile ilgili bugüne kadar aktif bir soruşturma yürütülmedi. Şahitlere karşın, evraklara karşın ailenin şikayeti üzerine açılan üç soruşturma da takipsizlikle sonuçlandı. Maksut Tepeli’nin yaralanması ve azap ile sorgulanmasında misyonlu polislerin kimlikleri tespit edildi lakin haklarında takipsizlik kararı verildi.

Adalet arayışıyla, tekrar yargı önüne getirilen belge ise 2014 yılında zaman aşımı kararı ile kapatıldı. Karara yapılan itiraz reddedildi. Aile bu sefer de Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. AYM, 2017 yılında başvuru ile ilgili “zaman bakımından kabul edilemezlik” kararı verdi. İç hukuk yollarını tüketen aile AİHM’ye başvurdu.

881. haftamızda bir sefer daha isimli makamlara sesleniyoruz. Gözaltında kaybedilen şahısların akıbetleri netleştirilmeden, müracaatların yeni olmadığı yahut vakit bakımından mahkemelerin yetkisinin bulunmadığı ileri sürülemez. Aileler kaybedilen yakınlarının başına gelenleri öğreninceye, adalete ulaşıncaya kadar bu hak yeniliğini müdafaaya devam eder.

Vakit aşımını öne sürerek kayıp yakınlarının hak arama özgürlüğünü etkisiz kılmaktan vazgeçin. 38 yıl evvel Gayrettepe Siyasi Şube’de gözaltındayken kaybedilen Maksut Doruklu için hukuku işletin; onun akıbetini açığa çıkartma, tespit edilen faillerini yargılama yükümlülüğünüzü yerine getirin.

Kaç yıl geçerse geçsin Maksut Zirveli için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin üniversal hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 182 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma yerimiz Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.

Cumartesi Anneleri 

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi 

Gözaltında Kayıplara Karşı Komite