Hablemitoğlu cinayeti tutuklusu eski özel kuvvetçi Bozkır: Misyonu rütbeli biri verdi, keşif yaptım, tetikçiyi götürdüm!

Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu’nun 18 Aralık 2002’de konutunun önünde öldürülmesine ait soruşturma kapsamında tutuklanan eski özel kuvvetçi Gökhan Nuri Bozkır’ın savcılık sözünde, o periyot üst seviye rütbede bulunan bir ismin 2002 Kasım ayı ortalarında kendisini çağırarak, örtülü bir misyon kapsamında Hablemitoğlu’nu amaç olarak bildirdiğini ve kendisinden Portakal Çiçeği Sokak’ta keşif yapmasını istediğini anlattı.

Bu kapsamda Hablemitoğlu’nun konutunun bulunduğu bölgede hurdacı kılığında keşif çalışması yaptığını belirten Bozkır, “Üzerime eski kıyafetler giydim. Bir hurdacıya giderek hurda taşıyıcı bir araç aldım. Arızalı bir şofbeni aracın içine koydum. Daha sonra Portakal Çiçeği Sokağı’na gittim. Gündüz vaktiydi. Yavaşça çıkıp çevreyi rahat denetim edebilmek için Mesnevi Sokak’tan Portakal Çiçeği Sokağı’na hakikat yokuş üst çıktım. Tespitleri not alıp rapor haline getirdim. Raporu da buyruğu veren bireye teslim ettim” dedi. Bozkır, “suikastı kendisinin gerçekleştirmediğini fakat tetikçiyi olay yerine götürdüğünü ve cinayet sonrasında da otomobille alıp meskenine bıraktığını” sav etti.

İtirafçı oldu

Bozkır’ın sözünün ayrıntılarına T24 ulaştı. Soruşturmanın en kritik ismi olan ve MİT operasyonuyla Ukrayna’dan Türkiye’ye getirilen eski özel kuvvetçi Bozkır geçen hafta Ankara’da tutuklanmıştı. Tabirinde çok kritik isimlerden bahseden Bozkır, itirafçı oldu ve suikasta ait detaylı beyanlarda bulundu.

Vazife “örtülü”, maksat “Hablemitoğlu”

Bozkır, 2002 yılı Kasım ayı ortalarında o devir üst seviye rütbede bulunan bir ismin kendisini çağırarak, “örtülü bir vazife olduğunu, gayenin Hablemitoğlu olduğunu aktardı. İsmin, kendisinden Portakal Çiçeği Sokağı’nda keşif yapmasını ve ismini verdiği bir öteki üst rütbede bir isim ile gerekli uyumu sağlamasını istediğini” aktaran Bozkır, kendisine vazifede kullanması için bir operasyonel sınır verildiğini” de söyledi. Buna rağmen Bozkır, Hablemitoğlu’nun öldürüleceğini bilmediğini de öne sürdü.

Hurdacı kılığında keşif

Aldığı eğitimler gereği keşif için kendisine bir maske vazife uydurması gerektiğini aktaran Bozkır, “Hurdacı kılığında gidebileceğimi düşündüm. Üzerime eski kıyafetler giydim. Bir hurdacıya giderek hurda taşıyıcı bir araç aldım. Arızalı bir şofbeni aracın içine koydum. Daha sonra Portakal Çiçeği Sokağı’na gittim. Gündüz vaktiydi. Yavaşça çıkıp çevreyi rahat denetim edebilmek için Mesnevi Sokak’tan Portakal Çiçeği Sokağı’na hakikat yokuş üst çıktım” dedi.

“Rapor hazırladım”

Bozkır, keşif misyonu kapsamında Portakal Çiçeği Sokağı’nın yaya ve araç trafiği, kameralar ve güvenlik noktalarını belirlemeye çalıştığını söz ederek, daha sonra konuta giderek tespit ettiği konuları rapor haline getirdiğini ve bu raporu da kendisine buyruğu veren isme sunduğunu söyledi. İsmin hazırladığı raporu uyum için temasa geçmesini söylediği başka isme götürmesi buyruğunu verdiğini anlatan Bozkır, raporu daha sonra bu şahsa teslim ettiğini söyledi.

“Tetikçiyi götürüp getirdim”

Bozkır, suikast günü mesai sonrasında cep telefonunu kapattığını ve meskende bıraktığını kaydederek, daha evvel satın aldığı bir telefona kendisine verilen operasyonel çizgisi taktığını söyledi. Bir müddet sonra, tetikçi olduğunu argüman ettiği kişinin bu sınırdan kendisini aradığını söyleyen Bozkır, “Bana kendisini meskeninin bulunduğu yerden almamı söyledi. Mesai bitmeden evvel bir arkadaştan otomobilini almıştım. Tetikçiyi söylediği yerden bu otomobille aldım. Meskenin yakınındaki boş toprakta indirdim. ‘Beni bu sokaktan (Portakal Çiçeği) alırsın’ dedi. Sokağa çıkan orta sokaklardan birinde beklemeye başladım. 5-10 dakika sonra tabanca sesi duydum. Sokağa girerek tetikçiyi aldım ve konutuna bıraktım” sözünü kullandı.

“Olay yanlıştı, pişmanım”

Bozkır, daha sonra telefonu imha ettiğini belirterek, olayda kullanılan tabancaın Mogan Gölü’ne atıldığına ait daha evvel çizdiği kroki için de “İnandırıcı olması için çizdim. Lakin bu kroki gerçek değildi” diye konuştu. Bozkır, “Tabancaın nerde olduğunu bilmiyorum. Bu olay yanlıştı. Bildiklerimi anlattım. Olayın ortaya çıkması için çabaladım. Pişmanım” dedi.