HDP Eş Genel Lideri Buldan: AKP-MHP ittifakı, halkı her gün gadre uğratan bir felaket iktidarıdır

HDP Eş Genel Lideri Pervin Buldan, partisinin küme toplantısında konuşuyor.

Buldan’ın açıklamaları şöyle:

“Türkiye’nin bugün karşı karşıya olduğu büyük çöküşün nedenlerini anlamak için yakın geçmişte yaşananları irdelemek gerek. Ülkeyi kuşatan açlık, yoksulluk, yolsuzluk, demokratik hakların ortadan kaldırılması, kayyım rejiminin yayılması, siyasi kumpaslar, mafya ve çeteler, Kürt sorunu de demokrasi sıkıntısının çözümsüzlüğü olarak karşımızdadır. Bugün 15 Şubat, Orta Doğu’nun Kürt sorunun, Türkiye’nin gidişatını belirleyen, krizlerin de temellerinin atıldığı bir sürecin siyasal hafızalardaki dönüm noktası bir tarih. Sayın Öcalan’ın Türkiye’ye getirilmesiyle başlayan  ve İmralı tecrit ve çözümsüzlük sisteminin kurulmasıyla devam eden sistemin üzerinden 23 yıl geçti. 23 yılda yaşanan gelişmeler, milletlerarası komplo ve oyunların, Türkiye’yi ve Orta Doğu’yu kriz ve çatışma sarmalına sokma, Kürt sıkıntısını kullanarak Türkiye’yi ekonomik ve siyasi olarak memleketler arası sistemin ipoteği altına alma açısından hedefine ulaştığını ortaya koyuyor. Sonuç büyük bir çöküş oldu.

Kürtler kâfi ki kelam sahibi olmasın diye memleketler arası operasyonların bir kesimi olmaktan geri durmayan yetersiz çözümsüzlük aklı tüm ülkeye ve halklara kaybettirdi. Türkiye’yi ekonomik olarak milletlerarası güçlere bağımlı hale getirdiklerinin en yeni örneği, iktidarın sıcak para için bir gün Katar’ın bir gün Arap Emirlikleri’nin kapısını çalıyor olması. Halbuki Türkiye’nin Kürt-Türk barışı ile, demokratik bir tahlil ve barışla tüm Orta Doğu’ya öncülük yapabilme imkanları vardı. Bu fırsatları elinin karşıtıyla iten, savaş siyasi ülkeyi çatışmadan beslenen mafyanın, karanlık yapıların çıkar ortağı haline getirdiğini gördük. IŞİD’in başkanı, hududun 4 km ötesinde, Türkiye’nin denetimindeki noktada öldürüldü. Yeni buyruğu olarak açıklanan kişi ise sona 1,5 km aralıkta öldürüldü. Bir sonraki de hududun bu tarafında ortaya çıkarsa kimse şaşırmasın. Türkiye sonlarını, kendilerine inançlı alan olarak gören bu karanlık yapı, cüreti klâsik Kürt düşmanlığı siyasetinden alıyor. 

Hâlâ komplo ve kumpaslarla, tecrit siyaseti ile demokratik tahlil yollarını tıkama gayretlerinden sonuç alacaklarını sanıyorlar ama tarihi bir yanılgı içerisindeler. Kobani kumpas davası da tıpkı komplocu zihniyetin bir sonucu. Dava ellerinde kaldı, evrakları dava açıldığı gün çökmüştü, bunu da yargılanan siyasetçi arkadaşlarımız çökertti. 

Arkadaşlarımız bu davanın Kürt sorunun tahlili önünde mani olduğunu anlatmaya, HDP’nin müzakere eforunun hayati olduğunu anlatmaya devam edecek. Bu kumpaslarınızla sonuç alamayacaksınız, yarattığınız davalar elinizde kalacak. Devlet ve siyaset aklı tecriti derinleştirdikçe, demokratik siyaseti engelledikçe Türkiye kaybediyor, Türkiye halklarına ziyan veriyor. Gelin bu sorunu bir haftada çözelim diyen İmralı’ya kulak vermek, diyalog kanallarını açmak bütün düğümleri çözecek değerli bir yoldur. 2013’teki Nevroz mektubu, 2015’teki Dolmabahçe Mutabakatı değerli bir fırsattı. Bu fırsatın tepilmesiyle Türkiye’nin neler kaybettiğini hepimiz çok düzgün gördük ve yaşadık. Bu gerçeği artık görün. Bütün gerçeklerin ortaya çıkacağını hepimiz çok yeterli biliyoruz. 

Demokratik tahlil ve barış Türkiye’yi büyütür, güçlendirir. Barışı ve eşit ömür iradesini güçlendirir, demokrasinin önünü açar. Zihniyetin artık değişmesi gerekiyor. Vaktin ruhu bu hakikati tüm çıplaklığı ile ortaya koyuyor. Önümüdeki yüz yıl bu türlü geçmeyecek, tarih tekerrür etmeyecek. Tahlilden kaçanlar, tekçilikle, yasaklarla, Kürt düşmanlığı ile hareket edenler bu yüzyılda kalacaklar ve birer birer tasfiye olacaklar. 

Bu çözümsüzlük siyasetinin sonuçlarını ekonomik çöküş olarak da yaşıyoruz. AKP iktidarı ve küçük ortağı Türkiye’yi buhran devrine soktu, Türkiye’yi felakete götürüyorlar. AKP MHP ittifakı, halkı her gün gadre uğratan bir felaket iktidarıdır. 

Detaylar geliyor…