HKP dava açmıştı: Kanal İstanbul için keşif ve eksper incelemesi yapılacak

Halkın Kurtuluş Partisi’nin (HKP), Kanal İstanbul Projesi’nin imaline karşı Etraf ve Şehircilik Üst Kurumu tarafından düzenlenen Çevresel Tesir Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu Raporu’nun iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açtığı davada İstanbul 10. Yönetim Mahkemesi keşif ve uzman incelemesi yapılmasına karar verdi.

Başvuruyu inceleyen İstanbul 10. Yönetim Mahkemesi, 16 Şubat 2022’de oy birliğiyle aldığı kararda; uyuşmazlığın, teknik istikametten açıklığa kavuşturulabilmesi için alanında uzman eksperlerin görüşüne başvurulmasını gerekli gördü.

Mahkeme, yürütmenin durdurulması istemi hakkında, mahallinde keşif ve eksper incelemesi yapıldıktan sonra karar verilmesine hükmetti. Keşif ve eksper incelemesi 24 Mart 2022 Perşembe günü saat 09.00’da yapılacak.

“Kanal İstanbul Projesi, tabiatımıza ve vatanımıza karşı bir ihanet projesidir”

Mevzuya ait açıklama yapan HKP MYK Üyesi ve İstanbul Vilayet Lideri Av. Pınar Akbina, “Kanal İstanbul Projesi yalnızca çılgınlık değil, başta İstanbul halkına olmak üzere, tabiatımıza ve vatanımıza karşı bir ihanet projesidir. Kurtuluş Savaşımız’ın zaferle taçlanması sonucunda imzalanan Montrö Boğazlar Kontratı ile kazanılan Boğazlar üzerindeki egemenlik haklarımızın yok edilme projesidir. Bu proje, AB ve ABD hançerinin bağrımıza, bağımsızlığımıza saplanmasıdır” dedi. Kanal İstanbul Projesi’yle birlikte tabiatın, hayvanların ve bitkilerin yok edilmesine müsaade vermeyeceklerini belirten Akbina, HKP olarak 24 Mart’ta yapılacak keşif ve uzman incelemesine katılacaklarını belirtti.

Ne olmuştu?

Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) avukatları, Etraf ve Şehircilik Üst Kurumu’nın düzenlediği Kanal İstanbul ÇED Raporu’nun iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle 27 Ocak 2020’de Yönetim Mahkemesi’ne hem parti ismine, hem de HKP Genel Lideri Nurullah Ankut Efe ismine iki başka müracaatta bulunmuştu.

Bu kapsamda İstanbul Yönetim Mahkemesi’ne verilen dilekçede, Montrö Boğazlar Kontratı hususları, Avrupa İnsan Hakları Mukavelesi ve AİHM’in etraf ile ilgili kararlarından bahsedilerek Kanal İstanbul Projesi’nin bu kararlara karşıt olduğu belirtilmişti.