Kapatılan askeri hastanelere ilişkin ambulanslar ve aygıtlar çürümeye terk edildi

15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra İstanbul’da kapatılan askeri hastanelere ilişkin ambulanslar ve binlerce liralık aygıtlar çürümeye terk edildi. 

İstanbul’da kapatılan Kasımpaşa Askeri Deniz Hastanesi ile Sıhhat Bakanlığı’nın Taksim Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’ne bağlanan Tarihi Gümüşsuyu Askeri Hastanesi’nde kullanılan aygıtlar, mobilyalar, sedyeler, yataklar ve ambulanslar çürümeye terk edildi. Kapatılan Kasımpaşa Askeri Deniz Hastanesi’nde kullanılan kullanılanlar, eski Gümüşsuyu Askeri Hastanesi’nin bahçesinde tutuluyor.

“Ambulansların ömürleri doldu esasen ve satışa çıkarılacak”

Adeta çürümeye terk edilen binlerce liralık aygıtların ortasında sedyeler, yataklar, iklimlendirme sistemleri, sanayi tipi çamaşır makineleri, ambulanslar, masa ve sandalyeler de bulunuyor. Gümüşsuyu’ndaki hastane binasının bodrum katları da askeri hastanelerden gelen aygıtlarla ve materyallerle dolu. Ayrıyeten aygıt ve materyallerle doldurulan yalnızca bodrum katlar da değil. Gümüşsuyu Hastanesi’nin askeri hastane olarak kullanıldığı devirde yemekhane binası olan bina da çürümeye terk edilen sedyeler, yataklar ve oksijen tüpleriyle dolu.

BirGün’den İsmail Arı’nın haberine nazaran,  Gümüşsuyu Hastanesi’nin yetkilileri ise hastane bahçesinde tutulan aygıtların ve materyallerin büyük kısmının kapatılan Kasımpaşa Askeri Deniz Hastanesi’nden geldiğini, bir kısmının da kendi hastanelerine ilişkin olduğunu söyledi. Hastane yetkilileri, “Bodrum katlardaki depolarımız dolu ve yer yok. Bahçedeki gereçlerin bir kısmının üstünü brandayla örterek esasen tedbir aldık. Bahçedeki gereçlerin ortasında hâlâ kullanılabilir durumda olanlar var. Ambulansların da ömürleri doldu esasen ve satışa çıkarılacak. Birtakım aygıt ve materyaller ise Makine ve Kimya Endüstrisi’ne (MKE) devredilecek” dedi.

“Şehrin içinde yer alan hastaneler hangi münasebetle olursa olsun kapatılmamalı”

İstanbul Tabip Odası (İTO) İdare Konseyi Üyesi Dr. Güray Kılıç ise yaptığı değerlendirmede, çürümeye terk edilen aygıtların ve araçların vicdanları sızlattığını vurgulayarak şunları söyledi: “Mevcut hastanelerin kapatılması kabul edilemez bir şey. Kentin içinde yer alan hastaneler hangi münasebetle olursa olsun kapatılmamalı. Hem hastane binası bina hem de içindeki materyaller gözden çıkarılamaz. Zira bu bir kaynak israfıdır. Yeni yapılan kent hastanelerinin hem binasını hem de donanımı ihaleyi alan şirketler karşılıyor. Mukaveleye nazaran şirketlerin bu türlü bir yükümlülüğü var. Kent hastanelerinin açılmasıyla kapatılan hastanelerde de birçok aygıt çürümeye terk edilmişti.

Örneğin, Adana Numune Hastanesi 7-8 yıllık bir hastaneydi ve aygıtları çok eski değildi. Zira hastanelerde aygıtlar daima yenilenir. Yeniden Ankara Numune Hastanesi de birebir şekilde… Lakin bu hastanelerdeki aygıtlar kent hastaneleri açılınca çürümeye terk edildi. Askeri hastaneler hangi nedenle kapatılmış olursa olsun oradaki hastanelerin dönüştürmesi gerekiyordu.”

“Hastane içerisindeki teçhizatlar boşa düştü”

Sıhhat Bakanlığı hastanelerindeki duruma da değinen Dr. Kılıç kelamlarını şöyle tamamladı: “Sağlık Bakanlığı hastanelerinde daha evvel çamaşırhaneler ve terzihaneler vardı. Sağlıkçıların önlükleri, çarşaflar vs. hastane içerisinde yıkanır ve sterilize edilirdi. Terzihanede çarşaflar dikilirdi. Lakin bu alanlar kapatıldı ve bu işler firmalara yaptırılmaya başlandı. İhaleyi alan şirket çamaşırları ve çarşafları götürüyor, yıkayıp getiriyor. Böylelikle de hastane içerisindeki teçhizatlar da boşa düşmüş oldu.”

33 askeri hastane kapatıldı

GATA dahil Türkiye’nin dört bir yanında şurası 33 asker hastanesi 15 Temmuz darbe teşebbüsünün çabucak sonrasında bir OHAL KHK’si ile Sıhhat Bakanlığı ve Sıhhat Bilimleri Üniversitesi’ne devredildi. Zamandan evvel toplam yatak kapasiteleri 6 bin 500’den fazlaydı. Hastanelerin ikisi kapandı, 24 tanesi bağımsız hastane özelliğini yitirdi, bulundukları vilayetlerdeki devlet hastanelerine bağlı “ek binalar” haline getirildi