Karamollaoğlu: Bir nebze de olsa hukukun içinde kalmaya çalışan birtakım bakanlar iktidar içindeki çekişmelerden nasibi almış görünüyor

Saadet Partisi Genel Lideri Temel Karamollaoğlu, Adalet Üst Kurumundan istifa eden Abdulhamit Gül ile ilgili “Bir nebze de olsa hukukun içinde kalmaya çalışan, yapılan hukuksuzluklara karşı birkaç cümle de olsa itiraz eden birtakım bakanlar iktidar içindeki çekişmelerden nasibi almış görünüyor” yorumunu yaptı.

Saadet Partisi Genel Lideri Karamollaoğlu, Kovid-19 tedavisinin akabinde birinci basın toplantısını düzenledi. Karamollaoğlu, siyasi gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.

Mevcut iktisat siyasetleriyle enflasyonun önüne geçilemeyeceğini savunan Karamollaoğlu, “Yeni istihdam alanları açmadan, yeni üretimler yaparak dış ticaretimizi de müspet tarafta etkileyecek bir siyaset izlemediğiniz taktirde bunların hiçbiri değişmez” diye konuştu.

“Bakanların değil, başkanlık sisteminin değişmesi gerekiyor”

Karamollaoğlu, yılbaşında elektriğe gelen artırımların vatandaşı sıkıntı durumda bıraktığını ve işletmeler için faturaların önemli bir boyut kazandığını öne sürerek elektrik tanımlarındaki yeni düzenlemelerin algı üretmek için yapıldığını belirtti.

“Bakanların değil, başkanlık sisteminin değişmesi gerektiğini” belirten Karamollaoğlu, “‘Siz yıkın hukuk geriden gelsin’ denilen bir nizamda, bir nebze de olsa hukukun içinde kalmaya çalışan, yapılan hukuksuzluklara karşı birkaç cümle de olsa itiraz eden birtakım bakanlar iktidar içindeki çekişmelerden nasibi almış görünüyor” değerlendirmesini yaptı.

Temel Karamollaoğlu, devlet kurumlarının prestij kaybı yaşadığını tez ederek “Devlet kurumları, yetkilileri prestij kazanmadan ülkenin sorunlarının çözülmesi mümkün değildir. Saadet Partisi bu sorumluluğu omuzlamakta kararlıdır” dedi.

“Yolsuzluğa, israfa, yanlış yatırım siyasetlerine son vereceğiz”

Saadet Partisinin müreffeh bir Türkiye inşa etmek istediğini belirten Saadet Partisi Genel Lideri Karamollaoğlu, şunları kaydetti:

“Biz gardiyan değil, garson devlet anlayışıyla devleti asli görevine uygun bir biçimde yönetmekte kararlıyız. Vatandaşını korkutan ve ezen bir devlet anlayışı yerine, ona itimat veren ve kalkındıran bir devlet anlayışını hakim kılacağız. Devleti sadece kolluk kuvvetlerinde tecessüm eden bir yapı olmaktan kurtarıp, büyümenin zenginleşmenin, özgür ve müreffeh bir ömrün hamisi haline getireceğiz. Getirmek mecburiyetindeyiz. Yolsuzluğa, israfa, yanlış yatırım siyasetlerine da bunun için son vereceğiz. Bütün kaynaklarımızı üretime ve yeni istihdam alanlarına tahsis edeceğiz.”