Leyla Aydemir davasında sanıklar beraat etmişti: Üst mahkeme hukuka uygun buldu

Ağrı’da, kaybolduktan 18 gün sonra cansız vücudu bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir‘in vefatına ait tekrar yargılanan 7 sanığın tamamı hakkında mahallî mahkemece verilen beraat kararı, Bölge Adliye Mahkemesince hukuka uygun bulundu.

Leyla‘nın vefatına ait davaya bakan Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesinin sanıklar amca Yusuf A. ile Y.A, B.D, H.D, M.A. M.A.A. ve A.A. hakkında beraat kararı vermesi üzerine, cumhuriyet savcısı, küçük kızın annesi Şükran Aydemir’in avukatı, davaya katılma talebi reddedilen Ağrı Barosu avukatları ve katılan Aile ve Toplumsal Hizmetler Üst Kurumu avukatı çeşitli nedenlerle karara itiraz etti.

Belgeyi inceleyen Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, kararında, katılma talebi reddedilen Ağrı Baro Başkanlığı avukatlarının müracaatları dışında istinaf müracaatının reddine ait nedenlerin bulunmadığını, Ağrı Barosunun da hatadan direkt ziyan görmemesi nedeniyle kanunen taraf sıfatının bulunmadığına işaret etti.

Bu nedenle baronun avukatlarının itirazını kabul etmeyen mahkeme, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması tarafındaki taleplerini de kabul etmedi.

Leyla‘nın mevt nedeni belirlenemedi

Leyla‘nın kaybolması, arama çalışmaları, cesedin bulunma yeri ve haline ait bilgiler yer verilen dairenin kararında, İsimli Tıp Kurumu Başkanlığı 1. İsimli Tıp İhtisas Kurulunca düzenlenen rapora yer verildi.

Raporda şunlar kaydedildi:

“Maktulün otopsisinde cilt bütünlüğünün korunduğu, baş, göğüs ve batın boşluğuna nafiz olacak rastgele bir yaralanma tanımlanmadığı, baş içi kanama, beyin doku harabiyeti, beyin kanaması, iç organ ve büyük damar yaralanması tanımlanmadığı, iskelet sisteminin sağlam bulunduğu fakat çürüme nedeniyle yumuşak dokularda detaylı travmatik değişim tahlili yapılamadığı, otopsisinde mide açıldığında boş olarak görüldüğü, çocuğun uzun vadeli vefatına neden olabilecek seviyede aç susuz kaldığına dair bulgular tanımlanmadığı, mevcut datalarla çocuğun vefat sebebi ve düzeneğinin bilinemediği, çocuğun cinsel hücuma maruz kaldığının tıbbi kanıtlarının bulunmadığı, cesetteki morfolojik değişikler, cesedin bulunduğu ortam, bulunuş formu, kişinin anatomik yapısı, vefat sebebi, mevsim şartları üzere çok sayıda faktöre bağlı değişiklik göstermekle, mahallinde yapılan meyyit muayenesinde ve otopsisinde tanımlanan bulgular dikkate alındığında kesin olmamakla birlikte vefatın bulunduğu tarihten evvelki 3 gün ile kaybolduğu tarih ortasında meydana gelmiş olabileceği tespit edilmiştir.”

Kararda, dairenin bozma kararından sonra yürütülen yargılama basamağında sanık avukatlarının bilinmeyen şahitlere soru sorma ve savunma şahidi dinletme taleplerinin bulunmadığı, katılanlar avukatlarının beyanları ve Vilayet Emniyet Müdürlüğünün raporuna nazaran T.K. isimli kişinin Facebook hesabına ilişkin profilin tespit edilemediği dikkate alınarak mahallî mahkemenin bozma kararının gereklerini yerine getirdiğinin kabul edildiği bildirildi.

Kararda, şunlar söz edildi:

“Tüm evrak kapsamına nazaran, sanıkların dava konusu cürümleri işlediklerine dair mahkumiyetlerine kâfi, her türlü kuşkudan uzak, kesin kanıt elde edilemediğinden, sanıklar hakkında verilen beraat kararlarında ve karar katılaştığında maktul Leyla Aydemir’e yönelik hareketlerin gerçek fail yahut faillerinin tespiti konusunda Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasına dair kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf müracaatlarında ileri sürülen nedenler yerinde görülmediğinden itirazın asıldan reddine oy birliğiyle karar verilmiştir.”

Dairenin bu kararına taraflarca Yargıtay’da itiraz edilmemesi halinde, lokal mahkemenin tüm sanıklar hakkında verdiği beraat kararı hükmü katılaşacak.

Leyla‘nın cansız vücuduna 18 gün sonra ulaşılmıştı

Ağrı’da 15 Haziran 2018’de Ramazan Bayramı hasebiyle ailesiyle dedesini ziyarete gittiği Bezirhane köyünde kaybolan 4 yaşındaki Leyla Aydemir’in bulunması için çalışma başlatılmış ve cansız vücudu kaybolduktan 18 gün sonra köye 2 kilometre aralıkta, kent merkezine giden yolun yakınında akarsu kenarındaki ağaçların ortasında bulunmuş, bedeninde darp ya da yara izine rastlanmayan çocuğun cenazesi Bezirhane köyünde defnedilmişti.

Olayın akabinde Leyla‘nın vefatına ait 7 sanık hakkında Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı. Davanın 2 Ekim 2020’de bu mahkemede görülen karar duruşmasında tutuklu sanık amca Yusuf A. “kasten öldürme” cürmünden ağırlaştırılmış müebbet ve “cebir ve hile ile kişiyi hürriyetinden mahrum kılma” cürmünden 4 yıl mahpus cezasına çarptırılmış, başka sanıklar Y.A, B.D, H.D, M.A, M.A.A. ve A.A. ise kanıt yetersizliğinden beraat etmişti.

Bölge Adliye Mahkemesi, lokal mahkemenin kararını bozmuştu

Belgeyi inceleyen Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, sanığa ceza verilebilmesi için her türlü kuşkudan uzak kanıt olması gerektiğine ve çeşitli yöntem eksikliklerine işaret ederek lokal mahkemenin kararını tüm sanıklar tarafından bozmuştu. Lokal mahkemenin kararını hem temel hem adap istikametinden bozan mahkeme, Yusuf A.’nın tahliyesine de karar vermişti.

Bu karara Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcılığının 4 Ocak 2021’de yaptığı itiraz da Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince reddedilmişti. Belgeyi inceleyen Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi Liderler Heyeti da 1. Ceza Dairesinin bozma kararını hukuka uygun bulmuştu.

Bozma kararı üzerine 8 Ekim 2021’de Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesince yine yargılanan tüm sanıkların kanıt yetersizliğinden beraatına karar verilmişti. (AA)