TÜSİAD Lideri Kaslowski: E-ticareti Türkiye’nin global ticaret hacmini artırması istikametiyle bir ekosistem olarak düşünmek durumundayız

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) ve Deloitte Digital işbirliği ile hazırlanan “E-ticaretin öne çıkan başarısı, tüketici davranışlarında değişim ve dijitalleşme” raporu online olarak gerçekleştirilen toplantıda tanıtıldı. Buna nazaran Türkiye’nin 2020 yılının son yarısında e-ihracatı 1,42 milyar dolar olarak kaydedildi. 2021 yılının birinci yarısında e-ticaret hacmi ise 161 milyar TL olarak gerçekleşerek, geçen yılın birebir devrine nazaran gerçek manada yüzde 49 oranında arttı. Türkiye’nin e-ihracat yaptığı ülkelerin başında ise sırasıyla Almanya, ABD ve İngiltere geldi.

Rapora nazaran Türkiye’nin e-ihracatta öne çıkan eser kalemleri ise; hazır giysi, mesken eşyaları, süsler ve aydınlatma aygıtları, otomotiv ürünleri olarak sıralandı.

TÜSİAD Lideri Simone Kaslowski toplantının açılış konuşmasında “E-ticareti gerek ürettiği katma bedel ve kayıtlı ekonomiyi büyütmesi gerekse Türkiye’nin global ticaret hacmini artırması taraflarıyla bir ekosistem olarak düşünmek durumundayız” dedi. Kaslowski ayrıyeten e-ticaretin şirketlerin ihracat potansiyeline de katkı sağladığını aktardı.

TÜSİAD İdare Konseyi Üyesi ve Dijital Türkiye Yuvarlak Masası Lideri Serkan Sevim ise Malum hastalık’la birlikte değişen dünya şartlarında e-ticaretin rolüne dikkat çekerek “yarattığı yüksek katma kıymet, istihdam imkanları ve potansiyeli ile ülkemizin kalkınma dinamikleri içinde kıymetli bir bileşeni oluşturuyor” tabirlerini kullandı.

Raporda ayrıyeten Türkiye ekonomisindeki istihdamın yüzde 72’sinin KOBİ’ler tarafından karşılandığına dikkat çekilerek, e-ticaret dalın gelişmesi için KOBİ’lerin dijitalleşmesi ve bu bahiste olgunluk seviyelerinin yükseltilmesi için çalışılması gerektiğine vurgu yapıldı.

E-ticarette başkan Çin

E-ticaret hacminin Malum hastalık’la birlikte rekor düzeylere ulaştığı söz edilen raporda, Çin’in kesimde 2,29 trilyon dolar satış ile başkan olduğu belirtilirken, Çin’i 794,50 milyar dolar satışla ABD’nin izlediği aktarıldı.

ABD’nin akabinde ise İngiltere, Japonya, Güney Kore ve Almanya geldi.

Temassız ödeme süreç adedi 18 milyonu aştı

Öbür yandan tüketici davranışlarına da dikkat çekilen raporda; dünya genelinde yapılan e-ticaret ödemelerinin yüzde 44,5’inin dijital ve taşınabilir cüzdan ile ödendiği söz edilirken, bu oranın 2024’de yüzde 51,7 seviyesine çıkmasının beklendiği kaydedildi.

Türkiye’de ise taşınabilir temassız biçimde yapılan ödemelerin süreç adedi 2020’de 10 milyon 281 bin olurken, 2021’de aralık ayına kadar olan devirde 18 milyon 701 bine yükseldi.

“Her beş şahıstan dördünün e-ticaret araçlarını kullandığı bir devri yaşadık”

TÜSİAD Lideri Simone Kaslowskitoplantının açılışında yaptığı konuşmada son 2 yılda pandemi tesiriyle hizmet dalının tekrar formlandığı ve e-ticaretin de çok süratle büyüdüğü bir devir olduğunu altını çizdi.

Kaslowski, “İnternet erişimi olan her beş bireyden dördünün e-ticaret araçlarını kullandığı bir devri yaşadık” diyerek şöyle konuştu:

“Elektronik alışverişe artan ilgi, firmaları satış ve pazarlama stratejilerini tekrar yapılandırmaya yöneltti. Pazaryeri iş modelinin giderek yaygınlaşması bilhassa e-ticaret’e yeni başlayacak olan işletmeler için nitelikli insan gücü, operasyonel hizmetlerin güçlendirilmesi üzere mevzularda hızlandırıcı tesir oluşturdu. Bu devirde pandemi nedeniyle kapalı mağazaların depo olarak kullanılması, süratli teslimat ve direkt satış kanallarına yatırımın artması üzere çeşitli stratejik kararlar da hayata geçirildi. Yapay zeka teknolojilerinin stok idaresinde, data tahlilinin kişiselleştirmede daha çok kullanılmaya başlandığını gördük. Şirketlerin çokça öğrendiği ve her gün yeni tahliller üreterek yeni stratejiler geliştirdiği bir periyot oldu.“

“Şirketlerin ihracat potansiyelinin genişlemesine katkı sağlıyor”

E-ticaretin, eserlerin yurdışına tanıtılmasının daha kolay ve daha düşük maliyetli olduğunu vurgulayan Kaslowski, e-ticaretin bu manada şirketlerin ihracat potansiyelinin genişlemesine de katkı sağladığını aktardı. Kaslowski şöyle devam etti:

“Firmaların satın alma tercihlerinin çeşitlenmesiyle girdi maliyetlerinin düşürülmesi de mümkün oluyor. Klâsik perakende kesimini çok yakından etkileyen e-ticaret, ayrıyeten lojistik ve bilişim üzere etkileşimde bulunduğu dalların kapasitesinin gelişmesine de katkı sağlıyor. 

2019 yılında yayınladığımız raporda, KOBİ’lerin ve klasik perakendecilerin dijitalleşmesinin ve e-ticarete yönelmesinin kıymetine dikkat çekmiştik. KOBİ’lerin gerek tedarikçileriyle münasebetleri gerekse tanıtım, pazarlama, satış imkanları bakımından e-ticaretin getirdiği fırsatlar konusunda pandeminin de tesiriyle farkındalıklarının artığını söylemek mümkün. Tekrar de bu alanda gidecek yolumuz var.“

“Sosyal medya tesiriyle yenilikçi iş modelleri yaygınlaştı”

Ülkemizde e-ticarette son devirde öne çıkan eğilimlerde genç tüketicilerin ve toplumsal medyanın tesirini de görüyoruz. Toplumsal medya iş birlikleri yoluyla satışlar üzere yenilikçi iş modelleri yaygınlaştı. Bununla birlikte tüketicilerin süratli teslimat, yüksek kalite ve tecrübe odaklı alışveriş beklentisi de arttı. Bu nedenle şirketlerin şahsileştirme alanında da yatırımlarını artırdığını gözlemliyoruz.

Bunun yanında, genç jenerasyonların potansiyelini, yazılım ve uygulama geliştirme alanlarında da hayata geçirebilmemiz gerektiğini görüyoruz. Ülkemizde genel olarak dijital okuryazarlığın artırılmasının yanı sıra dijital dönüşüm için bilgi teknolojileri alanında nitelikli insan kaynağını yetiştirmemiz ve beyin göçünü aksine çevirmemiz gerekiyor.

“E- ticareti bir ekosistem olarak düşünmek durumundayız”

E-ticareti gerek ürettiği katma bedel ve kayıtlı ekonomiyi büyütmesi gerekse Türkiye’nin global ticaret hacmini artırması taraflarıyla bir ekosistem olarak düşünmek durumundayız. İnternet altyapısından lojistiğe, alternatif ödeme sistemlerinden mevzuat yapısına kadar her öge bütünlük içinde ele alınmalı ve geliştirilmeli. Bu kapsamda atılması gereken adımların, kamunun ve dalın iş birliği ve istişaresiyle hayata geçirilmesini çok değerli görüyoruz.”

“E-ticaret ülkemizin kalkınma dinamikleri için önemli”

TÜSİAD İdare Heyeti Üyesi ve Dijital Türkiye Yuvarlak Masası Lideri Serkan Sevim ise yaptığı konuşmada “E-ticaret kesimi Malum hastalık salgınıyla birlikte değişen dünya şartlarında; yarattığı yüksek katma bedel, istihdam imkanları ve potansiyeli ile ülkemizin kalkınma dinamikleri içinde kıymetli bir bileşeni oluşturuyor” dedi.

Dünya 2021 hudut ötesi e-ticaret hacminin 1 trilyon dolar olan beklentiyi aşarak 1,5 trilyon dolar olarak kaydedildiğini aktaran Sevim şöyle devam etti:

“Bu hacmin 2026 yılında global seviyede 4,82 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Fizikî sonların ortadan kalkarak konvansiyonel iş modellerinin süratle değiştiği bir periyoda tanıklık ediyoruz. Malum hastalık pandemisinin tesiriyle birlikte yapay zeka, büyük bilgi, blokzincir üzere yeni jenerasyon teknolojilerin kullanımı bu dönüşüm sürecinde katalizör bir değere sahip.“

“E-ticaret her geçen gün ivme kazanıyor”

Sevim konuşmasının devamında şunları kaydetti: 

“Artan eser çeşitliliği, süratle değişen müşteri talepleri ve gereksinimleri ile birlikte e-ticaret her geçen gün daha fazla ivme kazanıyor. Bu değişime ayak uydurabilmek her kesimdeki ve her büyüklükteki firma için kaçınılmaz bir gereklilik haline geliyor. Online kullanıcı davranışlarının derin öğrenme üzere teknikler ile toplanabilmesi ve tahlil edilmesi, müşteriler ile firmalar ortasındaki etkileşimde yeni ve şahsileştirilmiş hizmetlerin önünü açmakta. Dünya genelinde Ocak 2021 prestijiyle internet kullanıcısı sayısı 4,66 milyar olurken global internet penetrasyonu yüzde 59,5 düzeyinde. İnternet penetrasyonunun yaygınlaşması, taşınabilir kullanıcı sayısının artışı, toplumsal medya platformlarının faal kullanımı ve pazaryerlerinin artan kullanıcı sayısı, e-ticaretin süratle gelişmesine takviye oluyor.

“Yetkin insan kaynağının yetiştirilmesi kıymet kazanıyor”

Kullanıcıların farklı kanallardan hareket ettiğini gösteren bu yapı müşteri davranışlarına ait yeni yaklaşımların oluşturulması gerektiğini gösteriyor. Bu noktada, müşteri davranışlarını gerçek tespit edebilmek ve kanal bazlı aktifliği ölçümleyebilmek için en değerli yol şov ‘veri’ olacaktır. E-ticaretin sağladığı avantajlardan aktif halde istifade edebilmemiz için data merkezlerine ve bulut bilişim üzere altyapılara gerekli yatırımlarının yapılması ve bu alanda muhtaçlık duyulan ehil insan kaynağının yetiştirilmesi ehemmiyet kazanıyor.”